GÖKÇE BAHADIR’IN İLK KONSER SINAVI

Ataşehir’de yapılan Metropol, henüz müşterilerine kapılarını açmadı, ama bünyesindeki sanat merkezi DasDas, çoktan hizmete girdi. Watergarden’dan bir süre önce Metropol’e taşınan Dasdas’ta cumartesi akşamı oyuncu Gökçe Bahadır, şarkıcılıktaki ilk sınavını verdi. Evimden yürüyerek birkaç dakikada gittiğim DasDas’taki ‘Aykut Gürel Presents Gökçe Bahadır’ albüm lansman konserinin ilk bölümünü Instagram’dan yaptığım canlı yayınla paylaştım. Yaptığım yayını izleyen 2 bin civarındaki takipçiden bir kişi hariç herkes Bahadır’ın sesi ve sahne performansını beğendi. Birçok insan, oyuncuyu birçok anlı şarkıcıdan daha başarılı buldu. DasDas’ta dinlediğim ve izlediğim Bahadır, ilk sınavını başarıyla verdi.
Nilüfer, Sezen Aksu ve Zerrin Özer gibi dinler dinlemez ‘Gökçe Bahadır bu’ diyebileceğimiz ayrıcalıklı bir ses rengi yok. Buna karşın repertuvarındaki şarkıları hissederek ve hakkını vererek okumada başarılı...
İlk sınavın heyecanına rağmen oyuncunun sahne hakimiyeti, dinleyicilerle iletişimi müthişti... Bahadır, sadece şarkı söylemedi, yeri geldi dans etti, espri yaptı ve salondakilerle sohbet etti. Oyuncu, sahnedeki ilk sınavında 40 yıllık şarkıcılar gibiydi. İlk konser sınavını başarıyla vermesinde elbette ki en büyük pay, müzisyenlikte 40 yılı dolduran Aykut Gürel’in...
Bahadır’daki şarkıcılık yeteneğini “Aykut Gürel’e, “Bu kıza mutlaka albüm yap” diyen teşvik eden kim? Sezen Aksu... “Popun kraliçesi” keşfetti, Aykut Gürel çalıştırdı ve oyuncu Gökçe Bahadır, iyi bir şarkıcı oldu.

YEMEK BEĞENMEYİP
BİRBİRİNİ YİYENLER!
Yemek yarışmasında, “Canlı çiçekler oksijen saçıyor, ben bundan rahatsız oluyorum” diyen kadının videosunu sosyal medyada paylaşan paylaşana...
Yaşam kaynağı 
oksijenden niye rahatsız olur bir insan?
Ya hayatının bir döneminde oksijensiz kaldığı için beyin fonksiyonlarından bir kısmını kaybetmiştir ya da saçmalama hakkını kullanmaya karar vermiştir.
Başka biz izahı yok bunun. İşin bir başka ve önemli yanı da şu:
O video aslında topluma tutulan bir ayna gibi... Neden mi? Günümüzde televizyon ekranlarında yemek yarışmaları revaçta. İyi reyting alıyor ve kanallara para kazandırıyor hepsi. Kanalı, sunucusu ve yarışmacıları değişse de değişmeyen bir gerçek var o programlarda...
Ev sahibinin özenle hazırladığı yemekleri beğenmeyip, adeta birbirlerini yiyorlar. Yarışmacıların, kültürümüzdeki ev sahibi misafir ilişkisiyle örtüşmeyen söylemlerini reytingle ödüllendiren milyonların, çiçeğin oksijeninden rahatsız olan kadınla dalga geçmesi, toplum bilimciler, sosyologlar ve psikologların değerlendirmesi gereken ilginç bir tablo değil mi?

ŞARKILARIN SİYASET 
VE FUTBOLA ETKİSİ!
Orhan Gencebay’ın ‘Onur Konuğu’ olduğu ‘1919’dan 2019’a Büyük Samsun Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müziği referans yaptı:  “Orhan Bey’in güftesini yaptığı eser, hele hele bestesi çıkınca, seyret bunların (CHP, HDP) feryadını. Bu eser çok yerli, çok milli bir eser. Birkaç Samsun türküsü, biraz Orhan Gencebay şarkısı dinleseler, belki daha iyi kavrayacaklar aramızdaki muhabbeti.”
Aynı gün Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, taraftarlarla arasındaki bağı anlatırken şöyle dedi: “Geçen bir şarkı dinliyordum İzel ve Sinan Akçıl’dan. ‘Kalbini bana verdiğin için çok teşekkürler sevgilim’ diye. Onu dinleyince, hem taraftar hem de kendim için düşündüm. Bana kalbini verene ihanet etmem.”

GÜNÜN SÖZÜ
“İçinde anlatılmamış bir hikaye taşımaktan daha büyük bir eziyet yoktur.” (Maya Angelou)

YAZININ DEVAMI