“Bu ülkenin seliyle, yangınıyla, tufanıyla ben niye mücadele ediyorum abi? Bu işin birimleri var. Eşimin karnı burnunda, biz arabayı hazırlıyoruz Kahramanmaraş’a gideceğiz yardıma, karım telefonda ‘Vinç ayarlayabilir miyiz?’ diyor. Ulan ‘Bir dakika’ dedim, benim karım doğuruyor. Benim karım doğururken benim Kahramanmaraş’ta ne işim var? Tamam deprem oldu bu acıyı yaşıyoruz o yüzden oradayız zaten ama biz bunu neden yapıyoruz, neden yani? Saat sabah dört, akıl alır gibi değil, diğer çocuğum yukarıda uyuyor. Burada hata yapıyoruz, biz bu manipülasyona neden kapıldık ya? Biz neden koşturuyoruz? Elimizde kovalarla ormana falan...” Oyuncu Ali Atay’ın bu sözlerine sosyal medyada tepki yağınca onun gibi düşünenler hemen karşı atağa kalktı. “Ali Atay, Gezi Parkı eylemlerinden arkadaşımız onu kimseye yedirmeyiz” diyecek yürekleri yok, ama “Yanlış anladı, aslında söylemek istediği şu” veya “Ciddi bir sistem eleştirisi yapan Ali Atay’ın sözlerini tercüme etmek bana düştü” diye yazıyorlar. İnsanları güldüren Şota’nın tercümanı gibi Ali Atay’ın sözlerini Türkçe’den Türkçe’ye çeviren işgüzarlara sorum şu: Ali Atay’ı kim manipüle etti de yangın söndürmeye koştu, sekiz aylık hamile eşiyle...