"Eylül ayında bu yaz hayata geçirmeyi planladığım projenin kadrosunda yer alması için bir sanatçı ve menajeriyle toplantı yapmıştık. Kadın projeyi duyunca o kadar etkilendi ki bir anda kendi projesi gibi ‘Kadroda başka isim istemem, şöyle olacak, böyle olacak’ tarzı cümleler kurmaya başlayınca kontrol edilemez hırsı, menajerinin güven vermeyen tavırları nedeniyle onlarla yürümemeye karar verdim.
O taraftan etik dışı bir hamle bekliyordum zaten ve yanılmadım. Geçen gün basına açıklama yapmış, bu yaz büyük bir projesi olduğuna dair... Ve evet sadece bir kelimeyi genelleştirip resmen benim projemi kendi projesi diye açıklamış.
Hırsızlık sadece eşya çalmakla olmuyor, fikir çalmak da hırsızlık! Biliyorum ki insan yaratamaz, yoktan bir şeyi var edemez, ancak var olanı dönüştürebilir, farklı yorumlayabilir... Mutlaka bir şeyden ilham alarak yeni bir şey üretebilir. Ama anlatılan bir projede yer alamadılar diye projenin bir yerini genelleştirip kendi projeleri olarak hayata geçirmeye çalışmak ilham almanın ötesinde artık resmen hırsızlık!”
Fikrini kim çaldı?
Facebook’ta karşıma çıkan bu satırları yazan Nilüfer’in menajerliğini yaptığı yıllarda tanıdığım Nurcan Karaca...
Geçen sene ‘Murathan Mungan Şarkıları Senfonik’ projesini yapan Karaca’nın epeydir ‘Müslüm Gürses Senfonik Şarkılar’ için çalıştığını biliyordum, ama fikir hırsızlığıyla suçladığının kim olduğunu anlamadım. Öğrenmek için aradığım Karaca, şunları söyledi: