Bir milletin varlığı, canlılığı, eylem hâlinde oluşu belli bir duyarlık üzerine olunca kendini belli ediyor. Duyarlılık, incelik, çaba ve emek birbiriyle koşut. Yaşanmakta olan önemli olaylar ve durumlar karşısında insanların, kimi çevrelerin devinimsizliği, umursamazlığı gözden kaçmıyor. Belli topluluklar kendilerince bir yorumda bile bulunmadan sessizliği ve tepkisizliği tercih ediyorlar. Sanki çevrelerinde hiçbir şey olmuyor, sanki onlar farklı bir dünyadadırlar, dünya hayatı süt liman gibi. En kritik zamanlarda bile bu oldukça belirgin.
Yaşadığımız şu coğrafyada çember giderek daralıyor, giderek tehlike kapıya dayanıyor. Söz konusu kesimler hiçbir şey olmuyormuşçasına yaşamaya bakıyorlar. Buna sağırlık mı desek, körlük mü, dahası ihanet mi desek. Hemen hepsinin etkisi var.