Kaygılarımız umutsuzluk anlamına gelmesin. Kaygı duymak sorunların var olduğunun göstergesi. İyimserlik de tehlikeli. Çünkü iyimserliği gerektirecek bir ortam yok. Yeni zamanın en önemli sorunudur maneviyatsızlık. Bu, bir eğitim midir, bir ruh mudur, bir doğallık mıdır? Hemen hepsi için de geçerli. Çok yönlü bir sorundan söz ediyoruz. Önümüzde bir gerçek var. Çocuklarımız ellerimizin altında kayıyor.
Geneli kuşatan bir durum. Batıcılar için, belki bir sorun gibi görünmüyor ama onları da ilgilendiren bir durum. En gelişmiş bölgelerde, varlıklı kesimlerde sapkınlıklar, uyuşturucu, sınır tanımayan uç eylemler onların da başının belâsı. Çocuğunu özgür yetiştirmek ve bireyselleştirmek onun için de bir sorun.
Muhafazakârlar ile onlar arasında pek bir fark yok. Sadece kılık kıyafette farklılıklar var gibi. Yoksa davranış biçimleri eşdeğer. Muhafazakârların yakınmaları, sorunları sesli dile getirmeleri ciddî gerilimlere neden. Para, insanı en çok bozan nesne. Aşırılıklar onun başının altından çıkıyor. Sınır tanımıyor. Para ve güç kimin elinde ise onlar söz sahibidirler.
Manevilik aileden başlar. Biliyoruz ki biz söze değer veririz. Sözün anlamlısı daima karşılık bulur. İnanışlarımızı önce aileden alıyoruz. Büyüklerimizle yaşadıklarımız, soluduklarımız bize yön veriyor. Bizimkiler de çocuklarımızı yönlendiriyor.