Yolun sonunda değiliz, başlangıcındayız. Bizim için hiçbir zaman yol bitmez. Biz yolculuğa niyetliyse önümüze çıkan türlü engelleri aşma azmi, iradesi ve gücü yolculukta kendini belli eder. Belli eder, yolcu halis bir niyetle ise.
Müslümanların yol bilinci yitince şaşkınlığa büründü. Yol istikametini ve iradesini yitirdi. Bu, kendisinden kaynaklanan bir durum. Sözü ve yolu dolandırmanın bir anlamı yok. Doğrudan, keskin ve kararlı bir yolculuk insanı belli bir yere götürür.
Dava ve inanç bilincini yitirenler kendilerini boşluğa terk ederler. Boşlukta güçlü olan savurur. Zayıf ve güçsüz olanlar ise savrulup dururlar. Müslümanlara yönetenler bilinç dışı bir hayat tercihinde. Varlık bilinçleri kendilerini ayakta tutanlara, ya da korkuyu ruhlarına sindirenlere bağlı. Çünkü korku, çıkar onları kişiliksizleştirir. Varlık nedenleri salt kendileri. Kendileri için var olan her şey geçerli.
Emperyalizm öcüsü korkulu rüyaları, karabasanları. Yollarını kesen, onlara korkuyu sindiren, varlık nedenleri salt kendileri olan bir bakış bir hayat algısı. Kendilerine ihdas edilmiş olan tanrıcıkların korkusu iyice sinmiş oluyor. Putları putların içinde. Birini aşmaya yeltenseler bir başkası yollarını kesiyor ne yazık ki.