Ali Karahasanoğlu Yeni Akit Gazetesi

1500’e karşı, 300 asker polis şehit olmuş; bu nasıl katliam?

Aylar geçiyor.. 1128 akademisyen tarafından “Katliama maruz kaldığı” iddia edilen PKK’lı teröristler, asker ve polis şehit etmeye devam ediyor. Dün de, 3 güvenlik görevlimiz şehit edildi.. Düşünebiliyor...

10 Şubat 2016 | 703 okunma

Aylar geçiyor..

1128 akademisyen tarafından “Katliama maruz kaldığı” iddia edilen PKK’lı teröristler, asker ve polis şehit etmeye devam ediyor.

Dün de, 3 güvenlik görevlimiz şehit edildi..

Düşünebiliyor musunuz..

Allanıp pullanan malum akademisyenler..

Bildiri hazırlayıp, “Katliam var” diyorlar..

Katliam yapıldığı iddia edilen bölgede..

Katliam yaptığını iddia ettikleri devlet görevlileri, yaklaşık 300 şehit veriyor..

Katliama uğradığını iddia ettikleri siviller..

Ki sivilleri güvenlik görevlileri değil, PKK’lı teröristler öldürüyor ama.. Onları da güvenlik görevlilerinin suç hanesine yazıyorlar.. İftira ediyorlar ama..

Bir anlığına onu da kabul edelim..

Üzerine bir de teröristleri ekleyin..

Toplamı.. Toplamı..

1500 bile etmiyor..

Bana sorarsanız..

“Bir tek can bile önemli.. Hiç kimse ölmesin” derim ama..

Adamlar suikast silahları ile, roketlerle, mayınlarla saldırırken..

“İnsan sevgisi”nden, “hümanizm”den bahsetmenin de alemi yok..

Sonuçta ölü sayılarını karşılaştırmak da pek doğru değil ama..

Bu ahlaksızların “katliam” iftirasına cevap vermek için.

Zorunlu olarak bu kıyası yapacağım..

300 güvenlik görevlisinin şehit olduğu bir bölgede..

Güvenlik görevlisi dışında ölenlerin toplam sayısı 1500 civarında.

300’e karşı 1500 ölü..

Şimdi söyler misiniz, böyle bir tablo, “katliam” olarak nitelendirilebilir mi?

Nitelendirilirse, bu hainlikten başka nedir?

Alçaklıktan başka nedir?

İster çok eski yıllardan. İsterseniz yakın tarihten.. İsterseniz de bugünden örnekleyelim..

1’e karşı 5 ölüm yaşanan ve “katliam olarak nitelendirilen” tek bir somut olay gösterin..

1’e karşı 5 falan değil..

1’e karşı 15.. Ya da 1’e karşı 30-40..

Hatta.. 1’e karşı 100 ölüm olsun..

Bir tane somut örnek gösterin..

“Katliam” diyorsanız..

1’e karşı 1000 olur. 10 bin olur..

Ama bu akademisyen geçinen hokkabazlar..

Güvenlik görevlilerinin, kanundan aldıkları yetki ile başlattıkları operasyonda..

300 şehit verdikleri halde..

Devleti ve güvenlik görevlilerini suçlayıp, utanmadan, “Bölgede katliam var” diyorlar..

Bu nasıl bir katliam ise!

“Katliamın anlamını bilmeyen akademisyenler” diyeceğim ama..

Onlar ne hinoğlu hindirler..

Bal gibi biliyorlar.

Katliam nedir, terör nedir, hepimizden iyi bilirler..

Katliamda binler değil, on binlerce insanın nasıl yok edildiğini.. Senden benden iyi bilirler..

Bilirler ama..

Sırf hainliklerini göstermek..

Devleti suçlu göstermek..

Ve teröre karşı mücadeleyi engellemek için..

Moral bozmak için..

Devlete..

Devletin güvenlik görevlilerine.. Böyle bir suç isnadında bulunuyorlar..

Akademisyenlerin iftirasına karşı, ceza soruşturmaları.. Disiplin soruşturmaları tam hız devam ediyor..

Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edip, Twitter’ın avukatlığına soyunan Kerem Altınparmak ve Yaman Akdeniz isimli iki sözde akademisyen de..

Bu soruşturmaları yorumlarken..

Twitter kararının süksesinden bilistifade..

Havalı yorumlarda bulunuyorlar: “Soruşturmaların hiçbirisinde, suç olduğu belirtilen eylemin hangi yasanın hangi hükmüne denk düştüğü gösterilmemiş.”

Soruşturmalarda ne isnat edilmiş, bilmiyorum..

Ama..

Ben bu aklı bir karış havada akademisyenlere hatırlatayım..

300 güvenlik görevlisinin şehit olduğu bir bölgede yaşananlara..

Siz “Katliam” derseniz..

Bu nitelemeniz en başta, “iftira suçu” olur.

Devlete..

Güvenlik görevlilerine iftira olur..

Hem de..

Bölgede görev yapan tüm güvenlik görevlilerinin ayrı ayrı şikayet edebileceği..

Ve ayrı ayrı cezalandırma yapılması gereken bir iftira suçu..

Belki kanun açıp, okuma alışkanlıkları yoktur..

Maddeyi de vereyim, kendilerine:

İftira Madde 267- “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Maddenin devamında.

Suçun ağırlaştırılmış durumları da düzenlenmiş.

Sözde akademisyenlerin “Bölgede katliam var” şeklindeki bildirilerindeki ifadeler, iftira suçunun ağırlaştırılmış durumlarını da ihlal ediyor ama..

Farzedelim suçun sadece basit halini ihlal ediyor...

Hem hapis cezası gerektirir..

Hem de akademisyenlikten atılma sonucunu gerektiren disiplin suçudur..

Olayı biraz deşelesek..

“Suç övgüsü”nden.. “Suç örgütü övgüsü”nden.. “Terör örgütüne yardım ve yataklık” suçuna kadar daha nice ceza maddelerini de ihlal tespit edebiliriz ama..

“İftira” suçundan mahkumiyet, bu ahlaksızlara yeter de artar bile..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Helal olsun Mansur’a, Ankara’ya kazandırmış 187 milyon avro! 24 Kasım 2024 | 481 Okunma Kemal, FETÖ’nün bıraktığı yerde iftiraya devam ediyor 23 Kasım 2024 | 1.912 Okunma Mahruki düşüncesini açıkladı ise, ben de açıklayayım mı? 22 Kasım 2024 | 3.728 Okunma Teğmenler, İlmiye Çığ, laiklik, ama en önemlisi Bülent Arınç! 21 Kasım 2024 | 6.230 Okunma MHP ne diyor, DEM ne anlıyor? 20 Kasım 2024 | 982 Okunma