akit tv’de, hafta içi her gün saat 10.30’da yayınlanan Manşetlerin Dili programına hazırlanmak için, sabah gazeteleri açtığımda..
Yıllardır bu ülkenin öz çocuklarını, kendi ülkelerinde parya muamelesine tabi tutan Cumhuriyet gazetesinde, 28 Şubatçı generallerin haksız yere cezaevine konuldukları, aslında bir suçları olmadığı, FETÖ’cü hakim ve savcıların kumpası ile mahkum oldukları yazılı idi.
Cezaevindeki darbeci generallerin eşlerini, çocuklarını konuşturmuşlar..
“Siyasi intikam alıyorlar” başlığını atmışlar..
Hayret ettim.
28 Şubat’ta yaşadıklarımızı düşündüm.
Gazetemizde çalışan herkesin yaşadığı, şahit olduğu olaylar ardı ardına gözümün önüne geldi..
Yüz binlerce öğrencinin yaşadığı zulümler gözümün önünden bir film şeridi gibi akıp gitti.
Cumartesi günü toprağa verdiğimiz abim Mustafa Karahasanoğlu’nun çektikleri, “Geceleri pijama giymiyor, takım elbise ile bekliyorum.. Ki, darbecilerin baskısı ile polis gelip, beni gözaltına almak isterse, psikolojik harp amaçlı olarak, ‘Pijama ile gözaltına alındı’ manşetleri atamasınlar.. ‘Biz adamı, yatağından gelir alırız’ söylemi ile dindar insanları ezmeye çalışmasınlar” şeklindeki anlatımı, hepsi bir hayal miydi?
Biz kendi kendimize mi, o tarihteki generallerin sivil yönetime baskı yaptığı, istedikleri gazetecilere dava açtırdıkları, susturmaya çalıştıkları kuruntusuna kapılmıştık?
Canlı yayına yetişmem gerektiğinden..