Lafa gelince marjinal solaklar/sendikacılar/komünistler/sosyalistler (bunlara sanatçı, gazeteci, aydın etiketlileri de katın) hava atarlar:
“Kimsenin çıtının çıkmadığı 12 Eylül darbe döneminde biz anayasaya hayır oyu verdik.”
Ecevit’çiler efelenirler:
“12 Eylül darbecileri, ılımlı İslam projesini hayata geçirmek için Müslümanlarla işbirliğine soyundular. Bizim liderimizi ise hapse attılar. Biz 12 Eylül darbe anayasasına hayır oyu verdik.” (Ecevit’in bir dergideki yazısı sebebi ile aldığı 30 günlük hapis cezasını kastediyorlar).
Darbelerde şapkasını alıp kaçan ve darbelerin hep kendilerine yapıldığını iddia eden Demirel’ciler, “Darbe bizim başbakanımıza yapılmıştı. Başbakanımızı deviren darbecilerin anayasasına biz hayır oyu verdik!”
Bizim gibi İmam Hatip’ten yetişen ilkeli dindarlar samimice açıklarlar: “Darbeye boyun eğmemiz mümkün değil. Biz kula kulluk yapmayız.. Darbecilerin anayasasına tabii ki hayır oyu verdik.”
Herkesin hava atmak için “hayır oyu” verdiğini söylediği 12 Eylül anayasasına ne hikmetse sadece % 8 hayır çıkmıştı..
Ama ben kendimi bilirim..
İmam Hatip’ten yeni mezun olmuştum.. Hukuk fakültesi öğrencisi idim. Öğrencisi olduğum fakültenin anayasa hukuku hocası Orhan Aldıkaçtı, darbe anayasasının mimarı gösteriliyordu.. Hiç tereddüt etmeden “hayır” oyu kullandım..
Dindar kesimin de benzer çizgide olduğundan hiç kuşkum yok..
Diğer kesimlere ise, kusura bakmasınlar, güvenemem..
Bu “güvenememe” haline, aşağıdaki zikzaklara bakarsanız, siz de hak vereceksiniz.