Önceki günkü “Türbanlı yargıç olur diyenler buyrun ankete” başlıklı yazımda eleştiride bulunduğum Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Başar Yaltı aradı.
Uzun uzun konuştuk..
Ben bir hakimin başındaki örtü sebebi ile vereceği kararı tartışmanın yanlışlığını hatırlattım.
Kendisi “başörtülü yargıç olamayacağı görüşü”nde olduğunu, ama bu şahsi görüşünün, yapacağı bilimsel araştırmaya bir etkisi olmayacağını savundu..
“Başörtülü avukata da karşıydınız” dedim.
Görüş belirtmeden, “O çözüldü zaten” dedi..
Başar beyi en fazla üzen, SMS bedelleri ile ilgili “Barolar Birliği’ne yıkılıyor” tahminim olmuş.
Makbuzunu da göndererek, değerlendirmemin gerçekdışı olduğunu aktarmış..
Kendisine de belirtmiştim, bu tür harcamalarda “şeffaflık” ön planda olmalı..
Araştırma duyurusu ile birlikte..
Kimsenin yazıp, eleştiri getirmesine..
İsnatta bulunmasına gerek kalmadan..
Harcama nereden, nasıl yapılıyor, açıklanmalı idi..
Her ne kadar, Başar beyin aşağıdaki açıklamasını bile yeterli görmüyorsam da..
Makbuzun bir önceki seri nolusu ile, bir sonraki seri nolusu olmadan, her zaman için düzenlenmesi mümkün olan herhangi bir makbuzun bir şey ifade etmeyeceğine inansam da..
Şu an gönderilen cevabı yayınlamak da, “cevap hakkına duyduğumuz saygı”nın gereği...
Başar bey için söylemiş olmayalım..
Bundan sonrasında benzer çalışma yapacaklara hatırlatmış olalım..
Özel olarak yapılacak bir araştırmayı, hiç kimse, kamu kurumları ile veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile irtibatlandırmamalı..