Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı, Suud Konsolosluğu’nda kayboluyor..
Derdi ABD’ye düşüyor..
Kaybolan ABD vatandaşı değil..
Kaybettiği iddia edilenler ABD’li değil..
Adamın bir şekilde kaybettirildiği mekan, ABD toprakları değil..
Kaybettirme olayı sebebi ile, ABD’de bulunan hiç kimse suçlanmıyor..
Yani, olayın ABD ile ilgisi, sıfır düzeyinde..
Ama bir bakıyorsunuz..
ABD’nin en üst birimlerinden çağrıda bulunuyorlar: “Talep gelirse FBI elemanlarımızı yollar, inceleme yaptırırız.”
Dünya genelinde her kaybolan adam için, FBI böyle eleman yollama hazırlığı yapıyor mu?
Yooo?
Bu nerden çıktı o zaman?
İşin içinde, derin ilişkiler var da..
Onun için..
•
Olayın üzerinden henüz 10 gün geçti, geçmedi..
ABD; olaya en can alıcı noktasından, suç delillerini tespit etme görüntüsü ile girmek istiyor..
Veya öyle görünüyor..
Haydi diyelim ki, mekan, sanık, mağdur açılarından hiçbirisi ile, ABD’yi ilgilendiren bir konu olmamasına rağmen..
ABD’liler insanlık yapıyorlar..
FBI elemanlarını yollayıp, olayın çözümüne katkı sunmak istiyorlar..
Ben de şüpheleniyorum..
Acaba insanlık yapmak için mi gelmek istiyorlar?
Yoksa..
Suud yönetiminin adli tıp kurumu başkanının gelip, ortadan kaldırmaya çalıştığı delillerden kalan bir şey var ise, onu yok etmek için mi gelmek istiyorlar?
Öyle ya..
Cemal Kaşıkçı’nın Suud yönetimi tarafından kaçırılmak istendiğine dair telefon konuşmalarını tespit ettiği iddia edilen ABD..
Bu bilgiyi kimse ile paylaşmamış ise..
Yani suçun işlenmesi için tribüne geçip seyretmekle yetinmiş ise..
Şimdi sahaya indiğinde, suçu tespit amacıyla mı hareket edecek, yoksa delilleri ortadan kaldırmak için mi çaba sarfedecek, bize izahat vermesi gerekir..
•
ABD’yi hiçbir yönden ilgilendirmediği halde, Suud Konsolosluğu’ndaki olay için bu kadar yakından alaka gösterenler, esas ilgili oldukları konularda ne yaptılar, merak ediyor musunuz?
Buyrun, somut bir örnek..
Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da bir darbe girişimi yaşandı..
Bu darbe girişiminde aktif rol oynayan bazı subaylar ABD’ye kaçtı..
Darbe girişiminde bulunan ekip ile aynı örgüt içinde yer alan bazı siviller halen ABD’de koruma ve kollama altındalar..
En önemlisi..
15 Temmuz darbe girişiminin mimarı olarak kabul edilen Fetullah Gülen, Pensilvanya’da..
Türkiye’nin de, Gülen’in iadesi için, ABD’den talebi var..
Bu kadar ilgiye.. Bu kadar yakın bağlar rağmen..
“FBI elemanlarından bir tanesini gönderelim de, şu açık delilleri bir inceleyelim” dedi mi, ABD’li yetkililer?
Demediler..
Bağımsızlığımızı zedeleyecek konumdaki bir incelemeyi kasdetmiyorum..
Ama Fetullah Gülen’in iadesini istediğimiz için..
“15 Temmuz’da Türkiye’de ne olmuştur, bir bakalım” diye de olsa..
Birkaç FBI elemanı gelip, TBMM’nin bombalanan yerlerinde..
Ankara sokaklarında tankların altında ezilen araçların sergilendiği mekanlarda..
FETÖ’cü hainlerin bombaladığı Özel Harekat’ta.. İncelemelerini yapıp, ondan sonra da bir rapor hazırlayamazlar mıydı?
Tankların altında parçalanan cesetlere şahitlik edemezler miydi?
ABD üretimi uçaklardan atılan bombalarla gövdesinden kopan kafaları görüp, “Bu bir vahşet” diyemezler miydi?..
15 Temmuz darbe girişimi için niye hiçbir araştırma yapma ihtiyacı hissetmediler?
2,5 yıldır bu yönde niçin hiçbir çaba sarfetmediler?
Haydi, bunu da geçtik..
Türkiye’ye gelmelerine de gerek yok..
Binlerce sayfalık belgeleri yollayarak, Fetullah Gülen’i ABD’den istemişiz..
O belgeleri incelesinler, raporlarını versinler..
Suud Konsolosluğu’na hemen burunlarını sokmaya çalışıyorlar..
Peki..
10 gün önceki olay için müdahil olmak istiyorsunuz da..
2,5 yıl önce yaşanmış darbe girişimi için, niçin tek bir katkı sunmuyorsunuz?
•
Dün ABD Başkanı Trump, Cemal Kaşıkçı hakkında açıklama yapıyor..
“Bu çok üzücü bir durum, çok kötü bir durum. Böyle bir şeyin bir gazetecinin ya da herhangi bir kimsenin başına gelmesine izin veremeyiz.. Sonuna kadar gideceğiz.. Kimin yaptığını bulacağız.”
Trump gazetecileri önemsiyorsa, 15 Temmuz şehitleri arasından gazetecilerin isimlerini kendisine yollayalım..
Yaşlı insanları önemsiyorsa, onların isimlerini yollayayım..
Öğrencileri önemsiyorsa, onların isimlerini yollayalım.
“Kadınlara yönelik silahlı eylemler affedilemez” diyorsa, darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden kadınların isimlerini yollayalım..
Tam 250 isim..
Suud Konsolosluğu’nda kaybolan isim için gösterdiği hassasiyeti, 15 Temmuz darbe girişiminde kaybettiğimiz 250 insanımız için de göstersin..
Buyursun darbe sebebi ile sorumluların üzerine sonuna kadar gitsin, görelim..
Ki..
Sorumlusu da, ABD’de bulunuyor..
Pensilvanya’da oturuyor..
Halen, ABD tarafından korunuyor..
Kollanıyor..
Ama Trump isimli başkan..
“Dünyanın efendisi benim” der gibi..
“İstanbul’daki bir konsoloslukta kaybolan kişinin faillerini bulmak için eleman yollayabiliriz” açıklaması yapıyor..
Geçti eski dönemler, bay Trump..
Her yaptığın açıklama, dünya genelinde imza attığınız suçları deşifre ediyor..
Koruduğunuz suçlularla..
Üstünü örtmek istediğiniz suçlarla..
Her gün bataklığa, biraz daha batıyorsunuz..
Daha beter olun..
İnşallah..