Diyebilirsiniz ki, “Atatürkçü Düşünce Derneği’ni bu kadar önemseyecek ne var?”
Diyebilirsiniz ki, “Atatürkçü Düşünce Derneği mi ülkeyi yönetecek?”
Soruları çoğaltabilirsiniz..
Hatta, bu soruları yöneltmekte haklı da olabilirsiniz..
Ama biz de merak ediyoruz..
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, düne kadar bir bardak suda boğmak istediği Milli Görüş çizgisinden siyasilerin kefalet imzası attıkları CHP için söyledikleri hakkında, kimin ne düşündüğünü öğrenmek istiyoruz..
Acaba, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bu yaklaşımı hakkında, CHP ne düşünüyor?
Saadet Partisi’nin fikri ne?
Gelecek ve Deva Partilerinin kanaatleri ne?
İyi Parti’yi sormuyorum.
Ordan gelecek cevabın, “Birebir aynı düşünüyoruz” demelerinden korkuyorum..
“Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ne demiş ki” sorusunu yöneltirseniz.
Cevaplayayım..
ADD, CHP’nin yarı resmi yayın organı Cumhuriyet gazetesine tam sayfa bir reklam verip..
Parasını ödememiş..
Pardon, parası bizi ilgilendirmez..
Kim bilir belki de, İBB ödemiştir..
Orayı ayrı konu..
Bizim ilgilendiğimiz husus, ADD’nin 6+1’li ittifak hakkında ne dediği?
6+1 ittifakın da, ADD’nin bakış açısı hakkında ne düşündüğü..
Cumhuriyet gazetesindeki tam sayfa duyurularında, ADD’ciler “BASINA VE KAMUOYUNA” başlığını atmışlar..
Ve direkt “Millet İttifakı”nı hizada tutmayı hedeflediklerini, şu giriş cümlesi ile duyurmuşlar:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun muhalefeti bir araya getirmedeki ve bir arada tutmadaki kararlı tutumunu, Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu, Sayın Uysal, Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu’nun demokratik parlamenter sistem özlemi ile gösterdikleri anlayış ve özveriyi takdir ediyor, alkışlıyoruz.”
Milli Görüş geleneğinden gelenler, “ADD bizi alkışlıyorsa. Biz dönüp, ne yaptığımıza bakmalıyız” demeli değil mi?
Temel Karamollaoğlu..
Mustafa Kamalak..
Recai Kutan..
Yasin Hatipoğlu..
“Biz ne yapıyoruz da.. Bu ADD’ciler bizi alkışlıyor” demeleri gerekmez mi?
Gençlere de soralım..
Mahmut Arıkan, Cafer Güneş, Yılmaz Bayat, Bülent Kaya, Yusuf Sunar, Ersan Bilgin, Mustafa Kaya, Hasan Bitmez, Şerafettin Kılıç, Fatih Aydın, Mesut Doğan, Birol Aydın; “Biz ne işlere karıştık ki, Erbakan hocamızın partilerini kapatan.. Yetmeyip, hocamızı cezaevine koymak için ona dolandırıcılık suçlaması yapıp, mahkum edenler, AK Parti olmasaydı az kalsın cezaevine de koyacak olanlar bizi alkışlıyorlar?” diye uzun uzun düşünmeleri gerekmez mi?