Milli Gazete birinci sayfasına yerleştirmiş; “Siyonist basından Erdoğan’a takdir” başlığını..
Oysa uzun zamandır, Milli Gazete’de, medya organlarına yönelik bir eleştiri görmüyorduk..
Dindar insanların yönetiminde olduğu vakıflara salya sümük saldıran ateistler mi dersiniz..
Dindar siyasetçilere iftira atan laikçi gazeteciler mi dersiniz..
Milli Gazete’nin sürekli haberlerini yaptığı Anadolu Gençlik Derneği’ni, topluma zararlı bir kurum gibi gösteren sosyalist ahlaksızlar mı dersiniz..
Envayi çeşit rezillerin olduğu medyada, hemen her gün dini kurumlar, dindar insanlar, dini hayır kurumları hedef tahtasına konuluyor..
Ama Milli Gazete, eski yıllarda sürekli tekrarladığı “Siyonist
basın” ifadesini pek kullanmıyordu..
Namaz kılan çocuklara “Gerici” denilmesini geçtik..
Tesettürlü hanımlara, saygısızca yapılan isnatları geçtik..
Enver Aysever’in üç gün önce mahkum olmasına sebep olan, “cübbeli ve sakallı bir kişinin beyninin kirli olduğu, dezenfektan sıkılarak temizlenmesi gerektiği” mesajı veren, dindar herkese yönelik yapılan hakareti geçtik..
Şehit bacısına yapılan sinkaflı küfüre savunma geliştiren medya
mensuplarını geçtik..
Hz. Peygamber’e çizimle hakaret eden Fransa’daki alçakların karikatürlerini Türkiye’de yayınlayanlara bile..
Milli Gazete’miz, “Siyonist basın” tanımlaması yaparak, bir haber yayınlamamıştı..
Tabii arzumuz, sadece o medya organlarının hakkettiği tanımlamanın yapılmasının yanı sıra, o medya organlarının övdüğü siyasiler kimler ise..