Başörtülüleri ölüme terk edenler, şimdi karşımıza geçmiş, bize felsefe yapıyorlar: “Doktorlar, yaşatmaktan yanadırlar. Onun için savaştan değil, barıştan yanadırlar”
Oysa sorsak bu hokkabazlara: “Bu ülkede yıllarca uygulanan başörtü yasağında, siz hangi safta idiniz? Öldürme safında mı? Yoksa yaşatma safında mı?”
Verebilecekleri bir cevap var mıdır acaba?
Dün, annesi Fusun Sayek’in 28 Şubat sürecinde TTB Konsey Başkanlığı yapmasını gerekçe göstererek, onun hatırı için TTB’ye desteğe giden Selin Sayek Böke’ye soralım: “Annen de bir doktordu. Başörtülüleri yaşatmak için ne yapmıştı?”
Ben söyleyeyim.. Hiçbir şey.
Hatta “başörtüsüz fotoğraf vermedi” diye Çapa Tıp Fakültesinde bir servisten diğerine sevki yapılmayıp, ölüme terk edilen Medine Bircan olayında, katillerin avukatlığına soyunup, “ölüm başörtüsüz fotoğraf verilmemesinden değil” diyerek, aklama-paklama vazifesini üstlenmişti.