Dindarlar arasında, beni hayal kırıklığına ilk uğratanlar..
Nurcuların içindeki, Süleyman Demirel’i destekleyen gruptu..
Şaşırır kalırdım.
Hiçbir yere koyamazdım..
Beş vakit namazlı bir Necmeddin Erbakan var.
Karşısında da..
Cuma’dan cumaya namaz kılan bir Süleyman Demirel.
Tek adamla da bitmez iş.
Yanındaki hemen tüm arkadaşları alnı secdeli olan bir Erbakan var..
Yanındakilerin büyük çoğunluğunun, namazsız insanlar olduğunu herkesin bildiği Demirel..
Onlar gider, Demirel’e oy verirlerdi..
1970 öncesinde, CHP’ye karşı, Demokrat Parti’yi desteklemenin mantıklı bir izahı vardı..
Ama Erbakan hoca var iken..
Demirel’e destek vermenin izahını, bu dindar kardeşlerimiz, nasıl yapabilirlerdi?
•
Dedikleri şu idi:
“Dindar insanların, tek başlarına iktidara gelemeyecekleri açık.. Buna rağmen dindarların partisine oy verirsek, sağcıların oyu bölünür.. Solcular iktidara gelir.. Bu durumda da.. Dindar insanlar daha çok zulme uğrarlar.. Onun için.. Ehven-i şer noktasındaki siyasi partiye destek vermeliyiz..”
Bunu söyleyen bir insanın.. Hele hele beş vakit namaz kılan bir insanın.. Beynini yarıp bakmadan, “Durumu mu kurtarıyor, yoksa samimi şekilde müslümanların zulme uğramamasını mı hedefliyor” tespitini yapmamızın imkanı var mıydı?
Tabii ki yoktu..
Biz de haliyle.. Bu kardeşlerimiz için..
Hüsnüniyet gösterir, ihtilafı derinleştirmemeye gayret ederdik.
Ama..
ANAP’lı dönemde..
Haydi Erbakan Hoca’ya yanaşmadılar..
Turgut Özal’a da yanaşmayıp..
Özellikle de Demirel’in ANAP’tan daha az oy aldığı yıllarda..
Yine ısrarla Demirel’i desteklemelerini görünce..
“Demek ki bu arkadaşların aslında gerçek amaçları, ‘Müslümanların zulme uğramaması’nı hedeflemek değilmiş.. Oyların bölünmemesini amaçlamak değilmiş.. Ehven-i şer’i tercih etmek değilmiş.. Eğer bu ilkelerde samimi olsalardı. Erbakan tek başına iktidara gelemeyeceği için, farklı bir sağcı partiye oy vereceklerse.. Bari ehven-i şer olarak, ANAP’ı desteklemeleri gerekirdi..” diye düşünmüş, bu kardeşlerimiz için hüsnüniyetim, biraz zedelenmişti...
(Yanlış anlaşılmasın.. ANAP’ı desteklediğim için değil, onların savundukları ilkeleri sebebi ile, bu yönde tavır almalarını beklerdim..)