104 emekli amiralin darbe imalı bildirisini boşverin.
AK Partili bazı isimler bile, zaman zaman “Montrö Sözleşmesine bağlıyız” diyorlar..
Haydi bağlı olsunlar.
O da sorun değil..
Emekli amirallerin, kemalist zihniyetli isimlerin tekrarladığı üzere, onlar da “Montrö Türkiye’nin tapusudur” diyorlar..
Daha iki gün önce Milli Güvenlik Kurulu toplandı..
Sonuçta yaptıkları açıklamada, Montrö Sözleşmesine atıf yapılıp, şunlar söylendi:
“Türkiye’nin Karadeniz’de barış ve istikrarın idamesi için Montrö Boğazlar Sözleşmesinin titizlikle uygulanması da dahil olmak üzere sorumluluklarının gereğini yerine getirmesinin yanında arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık faaliyetlerini sürdüreceği belirtilmiştir.”
Açıklamaların, içi boş cümlelerin devamını getirebilirim..
Daha nice siyasetçi, daha nice monşer, daha nice gazeteci, daha nice akademisyen, Montrö Sözleşmesini, adeta bir tabu gibi görüp, bir de üstelik Türkiye’nin uluslararası arenada tapusu olarak tanımladılar..
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının hemen ardından, “Bak bak. Gördün mü? Montrö ne kadar önemli imiş. ne kadar gerekli imiş. Bizim güvenliğimiz konusunda ne büyük önemi varmış” edebiyatı yaptılar..
Hatta bir emekli amiral, (Semih Çetin) sadece ordu mensuplarını değil, bu ülkenin vatandaşı herkesi utandıran şu açıklamayı yaptı:
“Montrö’nün ne kadar önemli olduğunu, Türkiye’nin elini ne kadar kuvvetlendirdiğini bu kriz nedeniyle bu savaş nedeniyle görüyoruz. Bazı kişiler ‘Montrö bize tam egemenlik tanımıyor, biz boğazı istediğimize açarız istediğimize kapatırız’ diyorlardı. Bunun ne kadar yanlış olduğu bu vesileyle ortaya çıktı. Tam egemenlik sizde olsaydı, ne yapacağınızı şaşırırdınız.”