Kusura bakmayın..
Kitabın ortasından konuşmak zorundayız..
Bu ülkenin bir daha 17-25 Aralık’ları yaşamaması isteniyorsa..
“Emniyet şube müdürü, savcı, hakim” üçlüsü ile.. “İstediğimiz yöneticiyi indiririz.. İstediğimiz iftirayı atarız.. İstediğimiz algıyı oluştururuz” metoduna kimsenin bir daha teşebbüs etmemesi isteniyorsa..
Bu ülkenin bir daha 15 Temmuz’ları yaşamaması isteniyorsa..
“Seçimde desteklediğimiz partiler yeterli oyu alamazsa.. Darbe yapıp, kendi adamımız sandıktan çıkamasa da, biz yönetime getiririz” zihniyetine fırsat verilmemesi isteniyorsa..
Gerçekleri açık açık konuşmamız gerekir..
Nedir, 15 Temmuz hain darbe girişiminin tam da 5. yıldönümünde karşımızda duran gerçek?
19 yıldır iktidarda olan, girdiği her seçimde rakiplerini alt eden AK Parti’nin..
İkinci defa ve direkt halkın oyları ile Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın..
Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı rektörün, darbeci zihniyet tarafından engellebilmesi ve nihayetinde yeni rektör ataması yapılması mecburiyetinde kalınılması..
“Doğrucu Davut”luğa soyunup..
“Hah hah ha.. Cumhurbaşkanı’nın....