Ahmet Davutoğlu, “Ben üniversiteyi bıraktım da, geldim siyasete girdim” diyerek, üniversitede çok daha parlak bir geleceği olduğunu, ama ülkeye hizmet etmek için o parlak geleceği bırakıp, siyasete soyunduğunu anlatıyordu..
Kendi söylüyor, kendi inanıyordu..
Belki etrafındaki üç-beş AK Parti küskün daha, ona inanıyor veya inanıyor görünüyordu…
Kibir o denli idi ki..
Tayyip Erdoğan için, “Biz olmasak, o bir hiç idi” diyecek kadar, kendisini dev aynasında görüyordu..