“Tayyip Erdoğan’ın katıldığı toplantılarda bakanlar belirleniyor, bürokratlar belirleniyor.. Erdoğan’ın katılımı ile yönetim belirlendiği halde, ‘Erdoğan yalnız’ nasıl diyebiliriz ki?” dedim..
Ama gerçek de karşımızda duruyor işte..
İki örnek vereceğim..
Birbirleri ile kıyaslama yapacağım..
O tarihe kadar kimse Rahip Brunson’ı tanımıyordu..
Doğrusunu söylemek gerekirse, atfedilen suçlamalar da, Türkiye’deki binlerce kişiye yapılan suçlamaların benzeri idi.. Binlerce kişi, benzer suçlama ile muhatap olmuş, 1 veya 2 yıl cezaevinde yattıktan sonra çıkıyordu..
Ama Türkiye’de yaşayıp ABD’nin avukatlığını yapan ahlaksızlar, önce “Elin papazını niye tutukluyorsunuz ki?” diye sahneye çıktılar..
Sonrasında da Tayyip Erdoğan’ın bazı açıklamalarını istismar ederek bakın nasıl algı oluşturdular..
Türkiye’yi bir sömürge ülkesi gibi gören ve içimizdeki hainlerin de desteği ile ABD vatandaşı Brunson’ın tahliyesini isteyenlerin, “Haydi, haydi.. Serbest bırakın” diye baskı yaptığı tarihlerde idi..