Bülent Arınç susmuyor..
Çağırıyoruz, “bu kadar konuşmaya meraklı isen, CHP’lilerin içinde değil, FETÖ’cülerin medyasında değil, bir de akit tv’de konuş” diyoruz..
Korkuyor..
Gelemiyor..
“Akit tv’ye gelmekten korkuyor, bu vesile ile CHP’lilerin yanına gitmekten de belki çekinir” diyoruz..
Üç günü, dört edemiyor, yine koşuyor, dün FETÖ’yü gerekçe gösterip bu milletin inancını yasaklamakla meşgul olan darbeci CHP’lilerin etkinliklerinde boy gösterip, aynı FETÖ’yü aklayıp-paklayanlarla işbirliği yapıyor..
Bizde soyut anlatım yok.
Ne diyorsak, somut belgesi de hemen peşinden geliyor..
Yıllarca Milli Görüş partilerinde görev yapan, o tarihlerde sürekli aşağılanan, en sonunda “Şeyini şey ettiğiminin şeyindendir” vecizesini patlatan Bülent Arınç, CHP’li Çankaya Belediyesi’nin, hakim katili Yılmaz Güney’in ismi verilen bir salonda düzenlenen “Olağanüstü Hal Hukuku” isimli konferansa katılmış. (Hakim katili derken, mecazi anlamda söylemiyorum.. Bildiğiniz türden bir silah ile bir hakimi öldüren Yılmaz Güney’den bahsediyorum.. Cezaevinden kaçırılıp, yurtdışına götürülen, böylece hakkettiği cezayı çekmeyen hakim katili Yılmaz Güney’in ismi verilmiş bir kamusal alandan düzenlenen etkinlikten bahsediyorum..)
Bülent Arınç, “Bu salonda bir hakim katilinin portresinin ne işi var? Milletin vergileri ile masrafları karşılanan bir salonda, bir katilin ne işi var” diye sorması gerekir iken..