Rus Büyükelçisi’ni vuran Mert Altıntaş, Danıştay cinayetini işleyen avukat Alparslan Arslan’a ne kadar da benziyor!
Düzgün kıyafet..
Takım elbise.
Silahı çekerken, birisinde “Osmanlı’nın askeriyiz” sloganı..
Diğerinde “Suriye’de insanlar ölüyor” ile başlayan ve devam eden, saldırıya “dini görüntü” verme amaçlı, aslında gerçek faili gizleyeceksloganlar..
Danıştay cinayeti faili Alparslan Arslan’da, FETÖ bağlantıları çıkmıştı..
Arslan’ın Fetullah Gülen’in yeğeni ile arkadaş olduğu..
Bir ara FETÖ evlerine takıldığı..
Aracı için, FETÖ’nün çiftlik gibi kullandığı emniyetten hizmet aracı kartıaldığı..
Ve benzeri ayrıntılar, Danıştay katilinin FETÖ ile ilişkisini gösteriyordu.
Ama o günkü konjonktürde, bu bağlantıların üzerine yeterince gidilememişti..
Son suikastin faili Mert Altıntaş’ın da FETÖ dershanelerine gittiği, dayısının zaten FETÖ okullarından birisinde müdür olduğu ortaya çıktı.
Hatta okulun ismi, sadece FETÖ’yü değil, FETÖ’nün de nihai noktada hizmet ettiği, uşağı olduğu devleti deklare eden bir isim taşıyor:
“Amerikan Koleji..”
Tam bu noktada..
Bazı yorumcular diyorlar ki: “Büyükelçi’yi vuran suikastçı niye canlı ele geçirilmedi?”
FETÖ mensupları hemen bu ucuz eleştirinin üstüne atlıyorlar:
“Fail, öldürülerek susturuldu.”
Cumhurbaşkanı’nın hatırlattığı gibi, Dolmabahçe’de “Polis canlı bombanın üzerine niye gitti? Uzaktan etkisiz hale getirmeli idi.. Acemice canlı bombanın üzerine gittiler.. Ve can verdiler” der, Çankaya’da ise “Saldırganı vuracağınıza, canlı ele geçirmeliydiniz. Niye öldürdünüz ki?” derseniz..
Ucuz eleştiri yapmış olursunuz.