Bir televizyon programında söylenenler üzerinden..
Kaç gündür ne tartışmalar yaşıyoruz..
Sosyal medyayı es geçiyorum..
Gazetelerde, internet sitelerinde yazılanlara bir bakın..
Televizyonlarda söylenenlere bir bakın..
En hafifi itibari ile..
“Alçak, it” diye başlayıp.
“Bunu söyleyenlerin anaları şöyle, eşleri böyle” diye devam eden..
“Savcılar niye dava açmıyorlar?” ile yargıyı tahrik eden..
“Mutlaka dava açılmalı.. Tutuksuz yargılanmamalılar.. Hemen yakalama kararı çıkarılmalı.. Tutuklanıp cezaevine konulmalılar..” diye sürdürülen bir kampanya....
Ve nitekim..
Hasat toplanmaya başlandı..
Önce savcılar soruşturma açtılar..
Ardından gözaltı kararı verdiler..
Yetinmediler, tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarttırdılar.
Devamını izliyoruz..
Bu savcılık boyutu idi.
RTÜK boyutunda ise..
Evlilik programları hakkında ne karar aldığı henüz belli olmayan..
Anadolu Ajansı’na yaptırdıkları haberle, “Artık çocukların tv başında olmadığı saatlerde yayınlanacak” diye bizim (tümü ile kaldırılmasını istesek de) gazımızı alan RTÜK’ün, alelacele toplanıp, Akit TV’de bir günde kestiği cezayı, bu sefer biraz gecikmeli de olsa, 2 günde vermesine şahit olduk.
Linç girişimcileri yetindiler mi?
Hayır..
Cumhurbaşkanı’na her gün ağız dolusu küfürler eden..
Salya sümük hakaretlerde bulunanlar, “Tayyip Erdoğan niye bu konuda konuşmuyor? Bir açıklama yapsın ya” diyerek, küfür ettikleri Cumhurbaşkanı’nı da sahaya çekmek istiyorlar..