İlahiyatçılarımızın bazılarında, bir “dikkat çekme” hastalığı var..
Yaşar Nuri Öztürk bunun zirve örneği idi..
Hafızlık ve ilahiyat profesörlüğünden, CHP milletvekilliğine savrulan çizgide..
Haydi arkasından konuşmayalım..
İbretlik bir son ile aramızdan ayrıldı..
Terk ettiği mahallesi, hakaretlerini unutamadıkları için bir Fatiha okumuyor..
Transfer olduğu, şirinlik yaptığı mahalle de zaten bilmediği için, Fatiha okumuyor..
Bir ibret olması gerekirken.
Yenileri kafa çıkarıyor..
Birisi de Mustafa Öztürk.
Biraz değişik şekli ile karşımızda.
Gecesini, gündüzüne katarak, Kur’an’ı anlamaya çalıştığını söylüyor..
Ama ne hikmetse, gecesini gündüzüne katarak İslam’a laf saydıranların sözlerine benzer açıklamaları ile...