CHP, ABD’li danışman tutmuş..
CHP’nin yerlisi ne ki, ABD’li danışmanı da ne olsun?
Yerlisinin, ABD’lisinden farkı mı var?
İyi Parti, ittifak ortağı CHP’nin ABD’li danışmanı için, “Bizler ayrı partileriz” demiş..
Çok güzel, ayrı partilersiniz, ama aynı ittifaktasınız..
SP Lideri, ABD’li danışman hakkında çıtını çıkartamıyor..
Çok ezilmiş olmalı ki, “saldırı esastır” diyerek, Tayyip Erdoğan’a okları yöneltiyor.. McKinsey ile ilgili açıklamalarının esamisini, CHP’nin ABD’li danışmanı için yapmıyor, yapamıyor..
Ahmet Davutoğlu, “Büyük Osmanlı’dan, ne zaman ABD’li danışmana geldik? Bizi bu masaya kim oturttu” şaşkınlığından, sessiz kalmayı tercih ediyor..
ABD’li danışmanı dinlerken uyuklayan Selvi Hanım aslında hasta mıydı?
Yoksa uyukladığı için mi, “hasta” mazereti üretildi?
Hasta ise, niye anlık olmasa da, saat başı, haydi ondan da vazgeçtim, günlük durum bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıyor?
Daha onlarca sorun var..
Tüm Türkiye’yi ilgilendiren..
Hatta, Türkiye’yi ilgilendiriyor gibi görünen, ama çözüm şekline göre, dünyanın gidişatını da etkileyecek..
Tüm bu olaylar arasında, benim gündemim, Esenler Oruç Reis İmam Hatip Lisesi’nin bahçesinde, şıpkondu anaokulu yapım çalışmaları..
Şahsi kanaatimi peşinen söyleyeyim..
“Anaokulu zorunlu” mu derseniz..
“Çocuğun 4 yaşında, 5 yaşında anne kucağından koparılmasına mesafeliyim” derim..
Ama ölümüne bir mücadele peşinde koşup, anaokulu meraklılarına da karşı çıkmam..
Pek dikkatimi çekmemişti..
Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Her ay 100 anaokulu” projesi varmış..
“Her ay” ne?
Allah’ın emri bir husus yerine getiriliyor da, “Kışı, yazı, sonbaharı yok bu işin.. Her ay planlandı, mutlaka yapmalıyız” mı deniliyor?
Benim gibi mesafelisi de var..
Meraklısı da var..
Ama kışın ortasında, “Her ay 100 anaokulu” dediğinizde..
Bunun için gelişmekte olan illerde belki uygun yerler bulursunuz da..
İstanbul gibi bir ilde..