Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşuyor..
Tokat’ta bir erkek, boşanma davası sürmekte olan karısını değişik yerlerinden bıçaklamış..
Hatta araya girmeye çalışan kayınpederine de bir bıçak darbesi gelmiş..
Önce tutuklama kararı verilmiş.
3 ayın sonrasında, “adli kontrol kararı” ile tahliye çıkmış..
Cumhurbaşkanı bu konuda açıklama yapıyor..
Hukukçuluğu bir kenara bırakacağım..
“Hukuka bağlılık”, “yargıya saygı” vesair kavramları bir kenara iteceğim..
Çünkü bu kavramların kendileri tabu değildir..
Bu kavramlar, aslında insan içindir..
Adalet içindir..
Adaleti sağlamak için de..
Kimsenin itiraz edemeyeceği yanlışlıkların tespiti halinde..
Gerekirse, bu kavramların da ihmali gerekir..
İşte bu kapsamda..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yargıda süren bir dava hakkında yaptığı açıklama, tam içimizden birisinin konuşması gibiydi..
Cumhurbaşkanı, mağdur olan kişinin yerine geçerek kendisi mağdur imiş gibi konuştu..
İçi yanan bir mazlumun sesi olarak konuştu..
Önce..
Genel olarak söylenmesi gereken bir uygulamayı, sadece kadına şiddet özelinde hatırlattı
“Failin indirim almaya yönelik davranışları indirim sebebi olarak dikkate alınmayacak!”
Bana soracak olursanız..
Sadece kadına şiddette değil..
Her tür suçta..
Mahkemeye iyi kıyafetlerle gelip, “Saygılar hakimim” modunda hareketler geliştiren herkese dağıtılan “cezadan 1/6 indirim”in çok özel durumlarda uygulanmasını önereceğim ama..
Şimdilik kimsenin böyle bir çağrıya cevap vereceğini sanmam..
O zaman, bu konuyu geçelim..
Devamında şöyle dedi, Cumhurbaşkanı: