Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Anayasa değişikliğinde fesih yetkisi yok” açıklaması ile, yeni bir tartışma konumuz daha oldu.
O açıklamaya kadar, çok üzerinde durulmuyordu.
Kimi “fesih” diyordu.
Kimi “yenileme”..
Hatta AK Parti’nin açıklamalarında bile, bazen “fesih” kavramının kullanıldığı, bazen “yenileme” kavramının kullanıldığı da görülüyordu..
İşin özeti, konu gargaraya getiriliyordu.
Aslında “hayır”cılar, Cumhurbaşkanı’nın kendi koltuğunu da terkederek, “TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verme yetkisi”ni özellikle “fesih” olarak nitelendirip, algı operasyonu yürütmeye kalkışmasalar..
Yetkiyi, “yenileme” olarak nitelendirselerdi..
Bu tartışma yaşanmayacaktı.
Onların uyanıklık edip, “yenileme” kavramını kullanmaktan özellikle kaçınıp, “fesih” kavramını kullanmakta ısrar etmeleri, bu tartışmayı alevlendirdi..
Madem “hayır”cılar algı operasyonu yapmak istiyor..
Madem, “hayır”cılar, çaktırmadan “gol atma” peşinde..
Öyle ise, biz de aradaki farkları izah edelim..
Biliyorum.. Sayfalar dolusu teorik anlatımlar olsa..
Bir tane somut örnek vermediniz mi, hepsi boşa gider..
Konu anlaşılmaz..
Söylenenler “vıdı vıdı”dan öteye geçemez..
“Ben öyle dedim, sen şöyle dedin”den öteye geçemeyiz..
Onun için, önce, “fesih” ve “yenileme”ye somut örnekler vereyim..
Sonra da “fesih” ile “yenileme” arasındaki farkları, teorik olarak izah edelim..
12 Eylül darbecilerinin yönetime el koyarak, TBMM’yi dağıtması, “fesih”tir..
1960 darbecilerinin, Menderes hükümetini devirip, TBMM’yi ortadan kaldırması “fesih”tir..
Ama..
7 Haziran seçimleri sonrasında hükümet kurulamadığı için yeniden seçime gidilmek üzere Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı alması, “yenileme”dir..
DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde, TBMM’nin görev süresinin dolmasına 2 yıl varken, “erken seçim kararı” alınması, “yenileme”dir..
Somut örnekleri verince.
Aradaki farklar da, anlatmaya gerek olmaksızın, anlaşıldı gibi..
“Fesih” kavramının anlamı, “dağıtma, ortadan kaldırma” demek..
Dolayısı ile, “fesih” anından itibaren, dağıtılan meclisin artık işlevi kalmamıştır..