FETÖ’nün askeriyeye yerleşmesine seyirci kalan..
FETÖ’cüleri takip edeceğine... ABD ile işbirliği yapan hainleri ihraç edeceğine..
Vatanına, milletine bağlı dindar insanları askeriyeden ihraç etmeyi kendilerine görev sayan Kemalistler..
15 Temmuz gibi devasa bir darbe girişiminden sonra bile..
Bir pişmanlık açıklaması yapmadan..
Bir de baskın çıkarak..
Dindarlara suçlamalar yönelterek, FETÖ’nün askeriyeye yerleşmesindeki sorumluluklarının üstünü örtmeye çalışıyorlar..
CHP’lileri izleyin..
HDP’lileri izleyin..
Meral Abla’cıları izleyin..
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin mensuplarını, Çağdaş Yaşam’cıları izleyin..
Hepsinde aynı hava..
Balyoz sanıkları, Ergenekon sanıkları..
Hepsi aynı söylemde..
300 generalin yarısı, 15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol oynamış..
Adeta canavar olarak karşımıza çıkmışlar..
FETÖ’cü oldukları tescillenmiş..
Bu generalleri TSK’ya alanlar..
Terfi ettirenler..
General rütbesi verenler..
Kendilerinde hiçbir sorumluluk yokmuş gibi, ahkam kesiyorlar..
Mesela?
Mesela, Çetin Doğan..
Beyefendi Balyoz davasından ha yırttı ha yırtmak üzere..
28 Şubat davasına takıldı..
28 Şubat davasından da yırtmak için, dindarlara saldırmaya devam ediyor.
“Biz şu şu hataları yaptık.. Bu hataları yaparken, bizim yanımızda tek bir dindar general yoktu.. Kemalist generaller olarak, FETÖ’cüleri aldık, TSK’ya yerleştirdik, general yaptık.. Hata ettik” diyeceğine..
28 Şubat’taki rollerini şöyle savunuyor:
“Belgeler görmezlikten gelinerek, TSK’nin bu mücadeleye katkı için yasalara ve Hükümet direktiflerine uygun olarak yaptığı çalışmalar, FETÖ mensubu hâkim ve savcılar tarafından açılan davada zorlama ve sahte delillerle‘hükümet darbesi’ olarak nitelendirilmiştir.”
İnsanda birazcık utanma olur..
Yaşın dayanmış 80’e..
Bundan sonra ne kadar yaşamayı umuyorsun ki, yalan söylemeye devam ediyorsun?..
“Hükümet direktiflerine uygun hareket etmişler”miş..
Hükümet direktiflerine nasıl uygun hareket etmiş olabilirsiniz ki?
Hükümet, “İmam hatiplerin orta kısımları kapanmasın” diyor..
Siz “Kapansın” diyorsunuz..
Hükümet, “Başörtülü öğrencilerin de eğitim hakkı vardır” diyor..
Siz, “Başörtülüler üniversitelerden atılmalı” diyorsunuz..
Nitekim de..
Erbakan başbakanlığındaki hükümet, 28 Şubat darbecilerinin isteklerine boyun eğmediği için..
Yerine ANAP-DSP-Cindoruk hükümeti kurduruluyor..
O hükümete, imam hatiplerin orta kısmı, bir ay içinde kapattırılıyor..
Bu gerçeği bile bile..
Bir insan, hangi yüzle, “Biz hükümetin direktiflerine göre hareket ettik”diyebilir?..
Tam aksine..
Siz hükümete direktif verdiniz..
Erbakan hükümeti direktifinize uymayınca..
Yerine Mesut Yılmaz hükümetini getirdiniz..
O hükümete de, bir ay içinde, istediğiniz yasayı çıkarttırdınız..
Bu kadar net, bu kadar açık bir gerçeğin üstünü, nasıl örtebilirsiniz?
Aynı şekilde..
Başörtü yasağını da..
Erbakan hükümetinden sonraki hükümet döneminde..
Hızla yaygınlaştırmadınız mı?
Darbeci Çetin Doğan, devam ediyor, milletin gözünün içine baka baka yalan söylemeye:
“Tezgahlanan yargılama, iddia edildiği gibi 54. TC Hükümetini ‘cebren ıskat’fiilinin varolup olmadığını somut delillerle ortaya çıkarmaya yönelik olmamış,‘irtica’ davanın hukuki süjesi yapılmıştır. Davanın temel ironisi, T.C. Hükümetinin aldığı karar ve yayınladığı genelgeler paralelinde irtica ile yapılan mücadelenin Hükümeti devirme eylemi olarak kabul görmüş olmasıdır.”
Yalancı Çetin..
Palavracı Doğan..
“Kesintisiz eğitim” diye formüle ettiğiniz imam hatiplerin orta kısmını kapatma yönünde Erbakan hükümetinin tek bir kararı gösterebilir misin?
Erbakan hükümeti imam hatiplerin orta kısmını kapatacak olsa..
Sizinle niye kavga etsin ki?
Siz, Erbakan’ı devirmek için, her gün gazetelere niye “Üst düzey askeri yetkili dedi ki” başlıkları ile demeçler veresiniz ki?
Yediniz bir halt..
Şimdi bari, “Özür dileriz” deyin..
Özür kabul edilir, edilmez ayrı bir konu..
Ama milleti enayi yerine koyma çabanız, işlediğiniz suçta ısrar ettiğinizin delili değil mi?
Şu sözler de Çetin Doğan’ın:
“Gnkur. Başkanlığı tarafından 10 Nisan 1997 tarihinde, yayınlanan bir emirle‘Siyasi İslam’a geçit vermemek için yurt çapında meydana gelen irticai faaliyetleri ilgili ve yetkililere uygun ve yasal platformda iletmek için’ Batı Çalışma Grubu oluşturulmuştur.”
Şimdi bu adamın yüzüne tükürülmesin de, kimin yüzüne tükürülsün?..
Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 28 Şubat davasında mahkemeye geldi ve “Ben Batı Çalışma grubundan haberdar değilim” dedi..
Genelkurmay Başkanı bunu mahkeme huzurunda söylediğinde, yakasına yapışıp, “Sen nasıl ‘Haberdar değilim’ diyebiliyorsun.. Biz birlikte kurmadık mı, BÇG’yi” diyemeyen zat..