Önce bir özeleştiri yapayım..
3 gün önceki yazımda, Yılmaz Yalçıner abimizin Diyarbakır Cezaevi’nde bizzat şahit olduğu bir olayı aktarırken, herkesin tarihi tahmin edeceğini varsayarak, atlamışım..
Yanlış bir ön kabulle, olayın “12 Eylül döneminin ürünü” olduğunu yazmamıştım.
Biz biliyoruz ya..
“Herkes de biliyordur, başka türlüsü mümkün değil” diye düşünmüştüm..