“Askerlerle, polislerle, özel harekatçılarla, tanklarla, toplarla kuşatılan, gelmekte olan katliam ‘önceden’ haber verilerek ellerinde çek çek çantalarıyla öğretmenleri ilçeden ‘tahliye’ edilen, elektrikleri kesilen, daha önce hoyratça saldırıya uğrayan Cizre’den..”
Daha fazla okuyamıyorum.
“Bir yerde görsem de..
Yüzüne tükürsem şu soytarının” diyorum..
“Soytarı” az..
Fazlasını siz söyleyin..
Niye kızıyorum?
Çünkü o satırların yazarı Ahmet Altan..
Taraf gazetesinde 29 Ağustos 2012’de tam ters yönde kaleme aldığı yazıyı da aynı kızgınlıkla okumuş, yine yüzüne tükürmek istemiştim.. (Biliyorum, itiraz ediyorsunuz.. Amenna.. “Allah’ın yarattığı hiçbir varlığın yüzüne tükürülmez” diyorsunuz.. Eyvallah.)
2012’de, hükümeti topa tutmak için.
Bir yandan milliyetçi tabanı kışkırtmak.
Bir yandan da PKK propagandası yapmak.. “Yaşayın PKK’lılar.. Varolun.. Arkanızdayız” demek için..
Bir sene sonra düğmeye basacak olan Paralel yapının darbesinden önce, siyasi iktidarı halk nezdinde tamamen aciz göstermek.. İtibarsızlaştırmak için..
Bakın ne yazmıştı, 3.5 sene önce Ahmet Altan:
“BDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın cümlesi tarihe geçecek. ‘Çukurca-Şemdinli arasındaki 400 kilometre PKK’nın kontrolü altında’ dedi.”