Son padişah Vahiddeddin üzerinden yeni bir tartışma başladı..
Olay sadece Vahideddin ile sınırlı kalmıyor..
Vahideddin üzerinden, tüm dindar insanlara iftiralar atılıyor, algı operasyonları düzenleniyor..
30 Ağustos 1922 zaferinin üzerinden taaa bir yıl sonra İstanbul’daki İngiliz işgalinin sonlandırıldığını gözlerden kaçırmak isteyenler..
Milletinin tek kuruşuna tamah etmeden, mecbur bırakıldığı için ve kardeş kavgası çıkmasın diye sınır dışına çıkan Vahideddin’in bindiği geminin ait olduğu ülke üzerinden, bütün dindar insanlara ihanet suçlaması yapıyorlar..
Oysa, bugün dindar insanlara o iftiraları atanlar, bir dakikalık tefekkür ile gerçeği anlayabilirler..
Vahideddin, İngiliz ile anlaşmış olsa idi, İtalya’ya değil, İngiltere’ye giderdi ve orada bugün İngiliz ile anlaşan FETÖ’cüler gibi el üstünde tutulur, bir elinde bal, bir elinde kaymak olurdu. Cenazesi mahrumiyetler içinde değil, şaşaalı törenlerle kaldırılırdı..
Bu tartışmayı onlar açtılar..
Biz sürdürelim..
Ve soralım..
Kim İngilizci? Kim Anadolu’nun özbeöz çocuğu..
Kim, mandacı? Kim bağımsızlıktan yana?
Kim emperyalizmin uşağı.. Kim özgürlükten yana..
Kim sömürge devletlerin maşası.. Kim, onların boyunduruğunu elinin tersi ile iten dik duruş sahibi mücadele insanı..
Kim İngilizci? Kim vatansever?
Kim İngiliz hayranlığı ile yaşıyor? Kim ülkesine aşık?
Kim “İngiliz” denince boynunu gönüllü uzatıyor? Kim, dimdik duruşu ile meydan okuyor?.
Buyrun somut örnekleri ile tartışalım..
Tesadüf mü dersiniz, tevafuk mu dersiniz..
Tam da Vahideddin üzerinden İngilizseverlik suçlamaları yapılırken..
Kraliçe 96 yaşında ölüverdi..
Biz de..
Son padişaha çektirdiğimiz çilelerle..
İngiliz’in kraliçesine 2022 yılında dahi nasıl hayranlıkla törenler düzenlendiğinin ikircikli yüzlerini görmüş olduk..
Osmanlıya gelince, “Saltanat sembolik de olarak kalamaz” diyenler..
Saltanatı boşverdik..
“Halifeliğe” bile tahammül edemeyenler..
“İlga ettik” diyenler ve buna alkış tutanlar..
Bunun, çağdaş dünyanın bir zorunluluğu olarak gösterenler..
Bugünlerdeki İngiltere kraliçesinin cenazesine gösterilen ilgiyi, tek kelime eleştiri getirmeksizin izliyorlar.
Sadece izlemiyorlar, binbir efsane üreterek, bilinçaltlarındaki İngiliz hayranlığını da dillendiriyorlar..
Ve onlar, İngiliz’in kraliçesine tek kelime edemedikleri halde, demokrat oluyorlar..
Biz ise..
“Saltanat kalkabilir, ama Halifelik kalmalı idi” dediğimiz için..
Krallıktan yana oluyoruz..