Bugün, Ramazan’ın da verdiği yumuşaklık içinde bir yazı kaleme alalım.
Konu sert mi sert.
Biz yumuşak olalım..
Olay ağır mı ağır..
Biz kısık sesle konuşalım, naif kelimeler seçelim..
Mersin’de, Akdeniz İlçesi’nde, bir parka, PKK’lı teröristlerin öldürdüğü Eren Bülbül ismi verilmek istenmiş.
Meclis’te oylama yapılmış..
AK Parti ve MHP kabul yönünde oy kullanmış.
CHP ve HDP hayır oyu kullanmış.
Deva Partisi, Gelecek Partisi nerede dersem, haklı olarak, “Onlar daha yeni kuruldu” diyeceksiniz.
Eyvallah..
Peki İyi Parti nerede?
O da yok.
Aslında var da..
Yok..
2018 milletvekili seçiminde, Akdeniz ilçesinde % 6 oy alan İyi Parti..
Belediye seçiminde bir varlık gösteremeyeceğini anladığı için..
CHP’yi desteklemiş..
Dolayısı ile..
“Eren Bülbül adının parka verilmesine karşı çıkanların içinde, İyi Parti de var” dersek..
Yanlış söylemiş olmayız.
Düşünebiliyor musunuz:
HDP’li belediyeler, askere, polise kurşun sıkan PKK’lı teröristlerin isimlerini, şu parka, bu caddeye verebiliyor..
Yani suçlu insanların isimlerini parka, caddeye veriyor..
Biz, PKK’lı teröristlerin alçakça katlettiği masum bir gencin ismini, bir parka veremiyoruz.
Bunun vebali kimde?
HDP’yi hiç kaale bile almıyorum..
CHP’yi de kaale almam, onlara iltifat olur..
Ama..
Kendisi görevden alındığı halde..
Hâlâ partisinin “İyi”lik yolunda mücadele ettiğini söyleyebilen Yavuz Ağıralioğlu’nun şahsında, partisine soruyorum:
“Eren Bülbül’ün isminin bir parka verilmesinin reddedilmesi, kanınıza dokunmuyor mu?”