Türkiye’nin en çok tartışılan Dışişleri politikasında, dün iki önemli gelişme yaşandı.
İsrail ile Mavi Marmara gemisinde yaşananlar sebebi ile karşılıklı uzlaşma..
Türk hava sahasını ihlal eden uçağını düşürmemiz sonrasında yaşanan krizde, Rusya ile ilişkilerin tekrar başlatılması için adım.
Her iki olay da..
Erdoğan düşmanları için..
Tam bir kabus.
İsrail özür diliyor..
Utanmasalar, “Türkiye, İsrail’den özür diledi” diyecekler..
İsrail tazminat ödemeyi kabul ediyor..
“Tazminat değil, yardım” diyorlar..
Neredeyse, “Türkiye çok ağladı.. Fakire sadaka babından İsrail de 20 milyon bağış yaptı” diyecekler.
İsrail, Gazze’ye gidecek yardımları Aşdod Limanı’nda kontrol edilmesi şartı ile engellemeyeceğini deklare etti..
Erdoğan düşmanları, “Ambargo resmileşti. Artık Gazze’ye yardım yapılamayacak” diyorlar..
Aynı gün, Rusya ile ilişkilerimizde de önemli bir değişiklik yaşandı..
Tayyip Erdoğan, Putin’e bir mektup yazmış.
Türk hava sahasını ihlal ettiği için, birincisinde nota verilen, ikincisinde düşürülen Rus uçağı için..
“Üzüntüsü”nü belirtmiş.
Ne yapacaktı yani..
“Düşürdüğümüz uçağınız için, her sabah davullu zurnalı eğlence düzenliyoruz” mu diyecekti?
Diplomaside, olması gereken bir mektup..
İçimizdeki hainlerin elinde..
“Özür dileme” oldu.
“Af dileme” oldu..
“Pişmanlık mektubu” oldu..
Oldu ha oldu..
Özür dileyen İsrail önümüzde kabak gibi dururken..
“Türkiye 6 yıl sonra İsrail’le anlaştı” deyip.
Neredeyse, “İsrail’den özür diledik” diyecek kadar şapşallaşanlardan başka ne beklenir ki?