Türkiye’de, PKK ile işbirliği yapan belediye başkanları görevden alınıp, yerlerine devlet görevlileri atandığında..
Kısacası, kayyım atandığında..
FETÖ örgütünün halkı kandırarak topladığı paralarla kurulan şirketlere, finans kurumlarına devletin yönetici ataması kararlarında..
Meşru hükümeti devirmek için legal tüzel kişilikler gibi gösterilen kurum-şirketler üzerinden seçilmişlere operasyon üzerine operasyon çekilirken..
Türkiye Cumhuriyeti, “Hop dedik. PKK terör örgütüne de, FETÖ terör örgütüne de, eyvallah edemeyiz. Bu kurum ve kuruluşlara kayyım atıyoruz” dediğinde..
“Türkiye kayyımlar ülkesi oldu” diyerek algı oluşturanlar..
“Şirketlere, belediye başkanlıklarına kayyım atanarak, hukuk dışına çıkılıyor” diyenler..
Daha net ifade edelim..
Sözcü’sünden Cumhuriyet’ine kadar..
Oda TV’sinden T24’üne kadar..
Tüm ulusalcı ve solcu medya organları..
Şimdi “kayyımcı” oldular..
Ne imiş?
Kamu bankası olan ve son yıllarda (faize karşı olduğumu, kamu bankası da olsa, faizli çalışmaması gerektiğine dair itirazlarım saklıdır) hem tarıma destekleri ile, hem diğer alt gelirli kesimlere teşvikleri ile adından bahsettiren, aynı zamanda da kârlılığını sürdüren, hatta eski yıllara göre çok daha yüksek oranlarda kâr eden Ziraat Bankası, Almanya’daki şubesi üzerinden, bir sorun yaşıyormuş.
.....