Avukat Gökhan Bozkurt öncülüğünde bir ekip..
Ceketlerinde “Aydın Barosu” yaka kartı..
Ellerinde broşürler..
Aydın sokaklarında dolaşıyorlar..
Yolluk da alıyorlar mı bilmiyorum.
Ama dağıttıkları broşürlerin baskısından kağıt parasına, yakalarına iğneledikleri kartların parasına kadar, tüm masrafların kamudan çıktığı kesin..
Hani halkı bilgilendirici bir faaliyet yapıyor olsalar.. Yine “Eyvallah” diyeceğim..
Ama dağıttıkları broşürlerle.. Avukat değil.. Baro başkanı hiç değil.. Kasaptan hukuk fakültesi diploması almış bir kimlik profili çiziyorlar..
Dağıttıkları broşürde diyorlar ki:
“Anayasa değişirse.. Doğrudan doğruya hükümeti seçemeyeceğini, yalnızca Cumhurbaşkanı’nı seçeceğini, yardımcılarını ve herkesi onun atayacağını..”
En altında bağlama kelimesi de şöyle:
“Biliyormusunuz ?”
Yok yok.. Yazımdaki hata benim değil..
“Biliyormusunuz ?”daki “musunuz”un bitişik, soru işaretinin ayrı yazılması, bire bir broşürden aldığım bir yazım..
Altında Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt’un adı soyadı, Baro’nun tüzel kişiliği ile ilgili bilgiler, sosyal medya hesaplarının ve iletişim bilgilerinin yer aldığı broşürdeki bir yazım..
Soru eklerinin ayrı yazıldığı, ilkokul 3. sınıftaki öğrencilere öğretiliyor ama..
Hukuk fakültesi mezunu Gökhan Bozkurt’un bu dil bilgisi kuralından haberi yok..
Cehaletine bakmıyor, kalkmış, anayasa değişikliğinin neler getireceğini, neler götüreceğini halka anlatıyor.. Aydınlılara “hayır” propagandası yapmayı, kendisine görev addediyor..
Hani, “Türkçe dil kurallarını bilmiyor ama, hukuki bilgisi yerinde” diyebileceğimiz bir görüntü sunsa.. Yine gam yemeyeceğim.
İlk cümleyi vermiştim.. Ne diyordu o cümlede?
“Yeni anayasa ile, hükümeti artık doğrudan seçemeyeceksiniz.”
Affedersiniz, şimdi hükümeti doğrudan biz mi seçiyoruz?
Tek başına hiçbir partinin iktidara gelemediği seçim sonuçları ile ilgili örnekler çoktur ama.
Yakın tarihten örneği vereyim.
7 Haziran 2015 seçimlerinde, sandığa gittik.. Hükümeti seçtik mi?
Hayır..