Sol partilerin adetidir..
Emekçi geçinirler..
İşçiden yana olduklarını iddia ederler..
Ezilen insanların önünün birileri tarafından sürekli kesildiğini ileri sürerler..
Ama..
İş icraata gelince..
Kritik dönemeçlerde, zenginden yana tavır alırlar..
Dar gelirlilerin partisi olduklarını iddia ederken..
Bir bakarsınız, zenginler sol partilerde buluşmuş..
Kolay yoldan para kazanmanın karşısında olduklarını ileri sürerken.
Bir bakarsınız, gayrimenkul zenginlerini, hayatlarını arsa rantından kazananları baş üstünde tutmuşlar..
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, bu ikircikli politikanın somut bir örneği..
Daire zengini bir ismin, Ataşehir’de belediye başkanı yapılması yetmedi..
Battal İlgezdi’nin eşi de, hiçbir özelliği olmamasına rağmen, “zengin belediye başkanının eşi” kontenjanından milletvekili yapıldı..
Şimdi bir örnek daha önümüze konuluyor..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen Ekrem İmamoğlu da, sol partilerden belediye başkanlığına aday gösterilen zenginlere son örnek..
Sorsak Ekrem İmamoğlu’na, “Sen hayatında hiç emekçi oldun mu? İşçilik yaptın mı?”
Sorsak, “Sen hayatında yoksulluk nedir bilir misin?”
Sorsak, “malvarlığın kaç milyon dolar?”
Ne cevap verir acaba?
Sorsak diyorum ama..
Zaten açıklaması gerekir..
Hem kendisinin.. Hem ailesinin..
Tamam, biliyoruz, baba arsa zengini..
Peki ya kendisi?
Bir açıklamalı..
Ne kadar betonu var?
Bunun ederi ne kadar?
Bir anlatmalı..
**