Gazze’de sivil insanlar öldürülürken, Türkiye’de bir iftira davasında verilen kararı yazmak, hele hele İstinaf’dan/Yargıtay’dan döneceği kesin olan bir davanın yerel mahkeme aşamasındaki hukuksuzluğunu yazmak, size abartılı gelebilir..
Ama bu ülkenin mahkemelerinin, bir avuç laikçinin isteği ile karar vermesi, ağrımıza gidiyor..
“Bu ülkede ‘hukuk yok’ algısı üretenlerin, bizzat kendilerinin ‘hukuku katletmeleri” bizi karamsarlığa itiyor..
Onun içindir ki, her gün yüzlerce sivilin öldüğü Gazze’yi yazacağımıza, Yusuf Ziya Gümüşel hoca’ya reva görülen haksızlığı yazmak zorunda kaldık..
Mahkemeden istediğimiz, isteyeceğimiz, gerçeğin ortaya çıkarılmasının sağlaması idi.
“Bu kişi hocadır. Hemen beraat vermelisin” diyen yoktu..