AK Parti’nin iktidarı döneminde en vahim hatalarından birisi, İstanbul Sözleşmesi’ne imza atması idi..
İstanbul Sözleşmesi baştan aşağıya olmasa da, bazı doğruların arasına sıkıştırılan eşcinselliği meşrulaştıran maddeleri ile, bu ülkeye yapılmak istenilen en büyük ihanetlerden birisi idi..
Nihayetinde uyarılarımız netice verdi..
Araştırıldı, incelendi, raporlar alındı..
Ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, büyük bir dirayet göstererek, şerlilerin şerlerinden de korkmadan..
İstanbul Sözleşmesi’nden geri çıkıldığını belirten imzayı attı.
Hatayı yaptı..
Ama hatayı farkettiği an, düzeltmeyi de bildi..
Şimdi, eşcinselliği meşrulaştırma amaçlı o sözleşmenin tekrar yürürlüğe girmesi için çırpınanlara bakınca..
Kimlerin kimlerle ittifak kurduğunu daha net görebiliyoruz..
Danıştay 10. Dairesi’ndeki dünkü duruşmaya “Sözleşmeye geri dönülsün” talebi ile katılanlara baktığımızda..
Şu fotoğrafı görüyoruz:
1997 yılında, bu ülkede tesettürlü kızların üniversitede okuma hakları ellerinden alınması için “Şeriata hayır” sloganı ile yürüyüş tertipleyen ve sembol olarak da tesettürlü bir hanım çiziminin üzerine çarpı işareti koyduran derneğin başındaki Şenal Sarıhan, dünkü duruşmada, yine ön safta idi..
Başörtülü kızlar, üniversitelerde okuyamasın..
Ama, eşcinsellik serbest olsun..
Hayır, kimseye haksız isnatta bulunmuyorum..