Dün itibari ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık..
Niçin çıktık?
“Kadınlar dövülsün, cezasız kalınsın” diye mi?
Hayır.. Asla..
“Kadınlar” dediğiniz ya annemiz, ya kızımız, ya eşimiz..
Dövülmesinin cezasız kalmasını hangi akıl sahibi ister?
Ama ortalığı akılsızlar doldurmuş, bir algıdır yürütüyorlar.
Dün Ankara Barosu’ndan bir grup avukat gösteri düzenlemiş.
“Sözleşmeden çıkış, ‘Kadınlar öldürülsün’ demektir” açıklaması yapmışlar.
Minnacık bir haklılık payı var mı, bu söylemde?
Olabilir mi?
Eğer haklılık payı var deniliyorsa, soralım: “Sözleşme 2011’de imzalandı. O günden önce, Türkiye’de ‘Kadınlar öldürülsün’ mü denilmiş oluyordu?”
Hele hele, onların da büyük saygı duydukları Atatürk Türkiye’sinde, İstanbul Sözleşmesi diye bir düzenleme olmadığına göre..
Atatürk Türkiye’sinde, “Kadınlar öldürülsün” mü deniliyordu?
...