Prof. Dr. Üstün Dökmen’in “Başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist, başörtülü PDR uzmanı olması meslek etiğine aykırıdır. Nötr olamazlar” küstah açıklaması sonrasında, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Allah rızası için, yıllardır yapmaya çalıştığınız şu baskıları bırakın artık ya! Mantıksızlıkları bir kenara koyun! AK Parti’yi şu anda ayakta tutan bu yaklaşımdır, yanlışlarını bunlarla örtüyor; en azından bu gafleti göstermeyin. Zaten bu mantık sahibi insanlar yüzünden önümüzdeki seçim kaybedilirse kaybedilir” demişti..
Üstün Dökmen gibiler bir, bilemediniz iki, veya üç kişi olsalar..
Biz de Temel beyin açıklamasının “Bırakın artık ya” kısmına iştirak ederek, muhatapları ciddiye almadan, konuyu geçiştireceğiz..
Ama olay Üstün Dökmen ile sınırlı değil..
İki kişi ile, üç kişi ile sınırlı değil..
Üstün Dökmen’ler gırla..
Hemen her yerde, onlarcası ile karşımıza çıkıyorlar..
Onlardan bir tanesini daha verelim..
Nasıl pervasızlar, nasıl ceberrutlar, nasıl iftiracılar, nasıl küstahlar, Temel bey de görsün..
“Bırakın artık ya” demekle, bu zihniyetin o ceberrutluğu bırakmayacağını anlasın..
Bir hafta önce kafayı çıkaran Üstün Dökmen’in söylemini, bu hafta Cumhuriyet gazetesinden Örsan Öymen tekrarlıyor..
“28 Şubat kumpası” başlıklı yazısı, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış. Sizler de internet sitesinden, yazıyı okuyabilirsiniz..
Ne yazmış Öymen, kısa kısa alıntılayalım..
“Yaklaşık bir yıl önce, emekli komutanlar ve askerler Çevik Bir, Çetin Doğan, Hakkı Kılınç, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, İlhan Kılıç, Aydan Erol, Kenan Deniz, Ahmet Çörekçi, Çetin Saner, İdris Koralp ve Vural Avar, hukuka aykırı bir biçimde tutuklandılar.”
Hani teknik yanlışlarla, yerimi doldurmak istemiyorum ama..
Kesinleşmiş mahkumiyet kararı ile cezaevine konulan ve tüm rütbeleri sökülmüş darbecilerin isimlerini verip, “Hukuka aykırı bir biçimde tutuklandılar” derseniz.