Salgın döneminin kısıtlamalarının yoğun olarak hayata geçirildiği günlerdi..
Aşı daha yeni gelmiş, aksamalarla yapılıyor, bir yandan da hafta sonu tatilleri ile bir günlük resmi bayramlar birleştirilip, 3-4 günlük kapanmaların yaşandığı, esnafın uzun süredir kepengini açamadığı günlerdi..
Tüm dünyada yaşananlar, Türkiye’de de yaşanıyordu..
İşte tam da o dönemde..
Tam kapanma olmadan, covid salgını ile ciddi bir mücadelenin verilemeyeceği ve başarılı olunamayacağı endişesi ile 17 günlük tam kapanma ilan edilmişti..
Türkiye’ye özgü değil, tüm dünyanın benzer kararlar aldığı bir uygulama idi..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17 günlük kısıtlamadan etkilenen vatandaşlardan ‘helallik’ istemiş ve “Her türlü desteği vermenin gayreti içerisindeyiz. Buna rağmen sıkıntıya düşen esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden hellallik istiyoruz” demişti..
Kasti yapılmış bir suç sözkonusu değil iken..
Bilerek kimseye bir haksızlık edilmesi sözkonusu değil iken.
İstemeden, büyük bir aslından insanlarımızı kurtarmak için mücadele verirken, sıkıntıları tam paylaştıramadığımız insanlar oldu ise..
Bir kesime, diğerlerinden fazla mahrumiyetler yaşatmış isek..
Bunda bir kastımız olmamış da olsa..
“Helallik istiyoruz” denildiği ortamda..