Gelin bugün motorları yakalım..
Beyin yakan aktüel söylemlerden bahsedelim..
Türkiye gündemini meşgul eden, akıl-mantık fukarası söylemlerden örnekler sunalım..
İstanbul Sözleşmesi ile başlayalım..
“Saadet Partisi ve genel başkanı Temel Karamollaoğlu kefilimizdir” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde bir hafta içinde döneceklerini vaad ettikleri İstanbul Sözleşmesi için, artık, “24 saat içinde döneceğiz” diyor..
Saadet Partisi’nde, “Biz buna kefil değiliz” açıklaması yok..
Tam aksine, Milli Gazete başlık atıyor:
“Milli Görüş’ün zaferi” diyor.
Ne için diyor bunu?
“Kod adı İstanbul Sözleşmesi” baş yazıları eşliğinde, CHP’nin 24 saatte geri dönüleceğini vaad ettiği anlaşmanın iptal edilmesi ve açılan davanın reddedilmesi için diyor..
Şimdi gelin de söyleyin, motor yandı mı, yanmadı mı?
Ama ülkede öyle olaylar yaşanıyor ki..
Motor her daim su kaynatıyor.
Onunla kalmıyor..
Resmen yanıyor..
Ali Babacan konuşuyor:
“Diyalog kuruyoruz. İşbirliği yapmıyoruz”
Ne için söylüyor, bunu?
HDP ile ilişkileri için..
Diyalog ne? İşbirliği ne?
Veya..
Diyalog, sadece konuşmak ise..
Seçimde birlikte aynı adayı göstermek, aynı listeden milletvekili adayı göstermek değil ise..
Diyalog ile siz ne kazanabileceksiniz ki, ilişkinizi bu yönde sürdürüyorsunuz.
Yok, diyalog deyip, halkın gözünden kaçırıp, aslında işbirliği yapıyor iseniz..
Eninde sonunda halkın önüne sandık geldiğinde, foyanız ortaya çıkmayacak mı?
Ki..
Soyut ifadelerle, gerçekleri gizlemeye çalışıyorsunuz..
“Dürüst politika” söylemi ile sahneye çıkıp, dansözlüğün en kralını yapmaya kalkıyorsunuz..
6’lı ittifakın Ahmet Davutoğlu’su ne alemde?
O da milletin motorunu yaktırma peşinde..
Davutoğlu konuşuyor:
“Bu kış ekonomik şartlar bağlamında bazı olaylar yaşanabileceğinden endişe ediyorum” diyor..
Sonra devam ediyor, “Böyle şeylerin şuyuu vukuundan beterdir” diyor..
İyi de..
Şuyuunu yapan kim?
Davutoğlu..
Vukuu henüz ortada yok..
O zaman vukuundan daha beterini yapan kim olmuş oluyor?
Ahmet Davutoğlu’nun bizzat kendisi..