Herkes kabul etmelidir ki, geziciler içinde dürüst gençler de vardı..
Soytarılar da..
Vatanseverler de vardı, vatan hainleri de..
Karınca ezmekten çekinenler de, acımasızca savcı şehid edenler de..
Dolayısıyla, geziciler arasında namuslular da vardı, sürtükler de..
Gezi olayları sırasında, belki en başında, park kalsın, ağaçlar kalsın, burda bir değişiklik olmasın” diyen iyiniyetli insanların olduğunu herkes kabul ediyor..
Dolayısı ile ağaca önem veren namuslu gençler de vardı..
Aradaki ton farklarını hızlıca geçip, en nihayetinden söyleyeyim.
Gezi olayları sırasında gençleri polislere karşı tahrik eden, organize eden ve en sonunda da savcı Selim Kiraz’ı makamında şehid eden teröristler de vardı..
Sahi söyler misiniz, Selim Kiraz’ı geziciler şehid etmedi mi?
Şimdi birileri bize, gezici propagandası yapmaya kalkarsa, Savcı Selim Kiraz’ın şehid edilmesi olayını önüne koymamız gerek mez mi?
Kim şehid etti, savcı Selim Kiraz’ı?
Kazaen mi öldürüldü?
Gezi karşıtları mı öldürdü.
Saatlerce yapılan görüşmeler sonunda, savcıyı bilerek, planladıkları şekilde şehid etmedi mi, kendilerini gezici olarak tanımlayan teröristler..
Bu minvalde, eski dönemlerde Milli Görüş içinde siyaset yapmış olan, şimdinin CHP milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun, kafa karıştırmak için yaptığı açıklamaya bakalım..