İnsanlara “iyilik” penceresinden bakmak isterim..
Kimsenin kötülüğünden sevinç duymam...
“Vurana elsiz, sövene dilsiz gerek” felsefesine gönülden inanırım..
“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” sözünün doğruluğunun ve uygulanması gerektiğinin samimi destekçisiyim..
Ama..
Ama bir avuç şarlatana da, meydanı bırakamam.
Ne imiş?
İstanbul Adliyesi’ndeki savcı Selim Kiraz’ın katili..
Onlarca polisin katili.
Hatta kendilerine maşa yapmak için kandırdıkları çocukları terörist yaparak, onların da katili olan DHKP/C..
Bir öğretmen ve bir araştırma görevlisi ile ilgili kampanya başlatmış..
Öğretmenin ismi Semih Özakça.
Araştırma görevlisinin ismi Nuriye Gülmen..
Şurda burda, örgüt elemanları ile birlikte fotoğraflarını, destek eylemlerini görmeniz mümkün..
Kampanyanın odağındaki iki isme destek için açlık grevi başlatmışlar...
Daha önce de, onlarca teröriste başlattıkları gibi..
Talepleri ne?
Bu iki isim, KHK ile memuriyetten atılmış, işlerine geri dönmek istiyorlarmış.
DHKP/C bağlantısını dikkate alarak, taleplerini yorumlayacak olursanız..
Şunu istiyorlarmış: “Bize emanet edilen çocukları zehirlemeye devam etmek istiyoruz. Bize engel olmayın.”
Hiç kimsenin işinden atılmasına..
Açlık grevine başlamasına sevinecek değilim..