Bak Barış..
Aklının yettiği konulara karış..
Bilmediğin konularda sıvış..
“Vergi rekortmeni olan bir avukat, hakimliğe niye geçmek ister” diyorsun ya..
“Hakimlikte ne var ki, vergi rekortmeni olan AK Partili bir avukat, 8 bin liralık maaşa razı oluyor” sorusu ile, aklınca gizli bir kadrolaşma olayını deşifre etmiş gibi şişiniyorsun ya..
Hemen ardından da..
Tüm CHP kafalılar hurra..
“He ya.. Bir avukat. Hem de vergi rekortmeni olan bir avukat. Niye hakimliğe geçmek istesin ki?” diyerek koyun sürüsü gibi peşine takılıp gidiyorlar ya..
Ben sana hatırlatayım..
Bu konuya hiç girme..
Bu işin ustası, CHP’dir..
İkrarı da, Adalet Bakanlığı yapan Mehmet Moğultay’ın, “Bakanlığıma 5 bin kadro açtım. Parti teşkilatıma bu kadroyu tahsis ettim. Ne yani, partililerimi almayıp, MHP’lileri mi alacaktım” sözleridir..
Dolayısı ile.. Hakim-savcılıkta kadrolaşma konusuna sen hiç girme..
Yaptıklarınız ifşa olur, kendiniz kaybedersiniz.. Unutulan rezillikler, tekrar günyüzüne çıkar..
•
“Bu işin ustası CHP’dir” demekle.. Tabii ki CHP dışında herkesi temize çıkartmış olamayız..
Varsa bir yanlışlık, onu da masaya yatırmamız gerekir..
Ne diyormuş, Barış Yarkadaş?
“Öyle bir kadrolaşma var ki, vergi rekortmeni avukat bile, hakimliğe geçti..”
Yani demek istiyor ki..
“Aslında adamları bile yok ama..
Hakimlikteki kadrolaşma çok önemli olduğu için, çok kazanan avukatları bile hakim yapıyorlar..”
Önce bir hatırlatma yapayım.
Avukatlar, daha fazla para kazanmak var iken, sırf ülkeye yararlı olmak için hakimliğe geçiyor olsalar.. Ben şahsen buna sevinirim..
Eğer önyargılı kararlar vermek için hakimliğe geçiyor iseler..
Adil bir yargı teşkilatı içinde, o önyargılı kararlar da, düzeltilir..
Ama biliyorum ki, Barış Yarkadaş isimli CHP’linin de..
Arkadaşlarının da.
Tüm hayatları palavradır..