Terör örgütler ile direkt ilgileri olmayan..
En azından toplumun genelinin böyle düşündüğü isimler, şirketler..
Başlarından bir soruşturma geçince...
Gözaltılar, tutuklamalar olunca..
Defterlere el koymalar, ilişkilerine incelemeler yapılmaya başlanınca.
“Bu kadar da olur mu? Şunun ne ilgisi var terör örgütü ile? Bunun ne alakası var, o derin yapı ile..” diye itirazlar ardı ardına geliyor..
Bu söylem, birçok kişiden de destek alıyor..
“Yok canım.. O kadar da değil.. Biraz abartılmıyor mu bu işler” deniliyor..
Savcılık soruşturmaları gölgesi altında iken..
Bazı şeyleri yazmak, biraz zor oluyor..
Hani bazıları diyorlar ya.. “Etik değil” diye..
Belki etik olmadığından, belki toplum olarak, suçlu da olsa tökezleyenlere acıma duygumuzdan dolayı..
Soruşturma aşamasında “Bir tekme de biz atmayalım” düşüncesi ile..
Gerçekler yazılmaktan kaçınılıyor..
Şimdi biz, bir değişiklik yapalım..
Savcılığın şu an için henüz harekete geçmediği..
Ama kısa bir süre sonra geçeceği ayan beyan ortada olan bir konuyu masaya yatıralım..
Konu, Cumhuriyet gazetesi ile Koç grubunun ilişkisi..