Sabahtan akşama kadar “Faizi artırın, faizi artırın” diyorlardı..
“Başka türlü dövizdeki tırmanışı durduramazsınız” diyorlardı...
TÜSİAD açıklama yapıyordu:
“İktisat biliminin kurallarına dönmeniz lazım.”
Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, hatta faizin en büyük düşmanı olması gereken Temel Karamollaoğlu bile, “Her şey yükseliyor, her şey kötüye gidiyor” algısına taş taşıdı..
Öyle ki..
Cübbeli Ahmet Hoca’nın dilinden bile, ümitsizlik aşısı yaptırıp, “Esnaf çok tedirgin. Herkes batma, her şeyi kaybetme korkusu içinde. Kimse de nereye gittiğimizi, ne olacağını, nerede durulacağını kestiremiyor. Kimse sesini de çıkaramıyor. Öylece seyrediyoruz ama iyiye gitmiyor sanki hiçbir şey” dedirttiler..
Cübbeli’ye, Cumhurbaşkanı’nın “Nas bunu emrediyor” sözünü bile eleştirttiler..
“Hay Allah razı olsun, bir cumhurbaşkanı ‘Nas’ demiş. Diline kurban olurum, senin” diyeceğine..
Cübbeli’ye, “Nas, anladık da, burası şeriat devleti mi! Şeriat devleti ilan edildiyse ona göre davransınlar. Yarım nas olmaz. Madem öyle 1 bile faiz vermeyeceksin. Devlet de 1 bile faiz almayacak. Nasın azı çoğu olmaz. Yarım yamalak nas da olmaz. Bakın bu durum İslam’a büyük zarar veriyor” sözlerini sarfettirdiler..
En sonunda..