28 Şubat’ın mağdurlarından Ahmet Taşgetiren, şimdilerde “28 Şubat’ı arıyoruz” diyen Ahmet Davutoğlu’nun gazetesinde yazıyor..
Doğruyu yazsa..
“Nerede yazarsa yazsın. Yazdığına bak” diyeceğim de..
Nasrettin Hoca’nın dediği gibi.
Parayı verenin düdüğünü çalınca..
Bize de hatırlatmak düşüyor..
Yazısına, “Ülkede ‘TÜİK bile…’ diye başlayan cümleler kuruluyor olması, bir istatistik kurumuna ayıp olarak yeter de artar bile” diye başlamış..
Enflasyon oranlarını vermiş..
TÜİK rakamlarında bile, şu kadar, bu kadar diye aktarımlarda bulunmuş.
Ama parayı veren, “Orasını yazma” demiş olmalı ki..
Bu enflasyon oranlarının, covid salgını döneminin sonunda yaşandığından hiç bahsetmemiş.
Sanki güllük gülistanlık bir dünyada yaşar iken.
Sadece Türkiye’ye özgü bir enflasyon ile karşı karşıya kalmışız..
Yazsana Ahmet bey..
“Covid salgını sebebi ile tüm dünyanın enflasyon ile başının belada olduğu”nu hatırlatsana.
Sonra da, “Ama bizimki onlardan fazla” diye hatırlatsana..
Yok..
Tüm dünyada enflasyon sıfır..
Sadece Türkiye’de % 36,1..
Öyle mi Ahmet bey..
Bir koyundan 30 tane post çıkarmak için..
Önce üretici fiyatlarındaki enflasyonu yazıyorlar.. Sonra dönüyorlar, tekrar o oranların, tüketici enflasyonuna yansımasını, bir defa daha yazıyorlar..
İyi, anladık beyler.. “Üretici enflasyonu, bir süre sonra tüketici enflasyonuna da dönüşür.”
Kimse buna itiraz etmez, zaten..
De.. O enflasyon, daha üreticide iken “yandım mahvoldum” deyip..