Dili dönen herkes, şahitliğe gelmiş..
Hep birlikte tekrarlıyorlar: “Biz şahitiz.. Sözcü gazetesi FETÖ’cü değildir..”
Ama hiçbiri cevaplamıyor: “Sözcü’nün patronu Burak Akbay, iki yıldır yurtdışında niçin kaçak hayatı yaşıyor?”
Eli kalem tutan herkes, itiraz ediyor: “Emin Çölaşan FETÖ’cü olamaz.”
O zaman cevap verseniz ya: “Şimdi cemaati savunma zamanı yazısını kim yazdı? Hangi gerekçe ile yazdı?”
Kafayı kaldıran herkes, yüksek sesle bağırıyor: “Necati Doğru, FETÖ’cü olamaz.”
Öyle ise onun adına buyrun savunma yapın:
“Naylon darbe yazısı, niçin yazıldı?”
Evet, size karmaşık gelebilir..
Kafanız karışabilir..
“Sözcü solakların gazetesi.. Dindar kimlikle yola çıkan FETÖ ile işleri olmaz”diyebilirsiniz..
Yukardaki sorulara cevap verirseniz..
“Evet, Sözcü’nün, yazarlarının, FETÖ ile işi yokmuş” derim..
Ama Burak Akbay’ın niçin iki yıldır yurtdışında kaçak olarak yaşadığını açıklayamıyorsanız..
Emin Çölaşan’ın, yıllarca aleyhine yazı kaleme aldığı Fetullah Gülen’i korumakiçin “Şimdi cemaati savunma zamanı” başlığı ile kaleme aldığı yazının sebebini izah edemiyorsanız..
Necati Doğru’nun, “Naylon darbe” diyerek, 251 insanın şehit olduğu, Özel Kuvvet’lerin savaş uçakları ile bombalandığı bir kanlı darbeyi tam da Fetullah Gülen gibi “tiyatro”ya benzetmesinin açıklamasını yapamıyorsanız..
Kusura bakmayın..
Bir savcı da çıkar, “Bunlar FETÖ’ye yardım etmişlerdir” der..