İki at üzerinde.. İki asker..
Biri Türk bayrağını taşıyor..
Diğeri de İsrail..
İsrail Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’yi ziyaretinde bu fotoğraf çekilmiş..
Saadet Partili kardeşlerimiz, bu fotoğrafı gösterip, “Herzog’un davetinde yaşanan rezalet alınlara kara leke olarak çizildi” diyorlar..
Benim de gönlümden geçen, İsrail ile hiçbir ilişki kurulmaması..
Görüşme yapılmaması..
İşgal ettiği tüm topraklardan çekilmedikçe, konuşulmaması..
Bu, ideali..
Ama bunu yapabilen bir siyasi iktidar yok..
Hiçbir devlette yok.
Sakın “İran var” demeyin..
Gizli gizli ne ticaretler yapıldığı, uzun uzun anlatıldı, belgelendi..
Kaldı ki, bizim muhatabımız, kendi ülkemiz..
Türkiye’de, İsrail ile kuruluşundan bu yana ilişkilerin en soğuk olduğu dönem hangisi?
Erbakan Hoca’mızın bir yıllık kısa Başbakanlık dönemi de dahil..
Erbakan Hoca’mızın Başbakan Yardımcısı olduğu, 1973’teki MSP-CHP koalisyon hükümeti dahil..
Hepsini koyun önünüze..
Söyleyin, hangi yıl, büyükelçi geri çekilmiş? Ve 6 yıl boyunca yenisi atanmamış..
Son bir yıl içinde.. Yine büyükelçi merkeze alınmış.. Yerine yenisi atanmamış..
Keyfinden mi yapmış bunu AK Parti?
AK Parti iktidarı, Saadet’çilerin iddia ettiği gibi İsrail’i çok seviyor da, onun için mi büyükelçi atamamış?
İsrail de, Türkiye’yi ve özellikle de AK Parti’yi çok seviyor da, onun için mi büyükelçisini atamamış?
İsrail bayrağını taşımak için can atan bir ülke, oraya büyükelçi atamayı niye akıl edememiş?
Herkes samimi olsun..
Dürüst olsun..
Kirli politikalarının üzerini örtmek için, kirli ittifaklarını gizlemek için, resmi protokol kurallarından kendilerine malzeme çıkartmasınlar..
Lafı eğip bükmeye gerek yok..
Saadet Partililer, çıkıp söz versinler..