Almanya, Avusturya, sonrasında da Hollanda’nın tavrını nasıl yorumlayabiliriz?..
“Gavurların cibiliyetinin hayata geçmesi” mi diyelim..
Yoksa çuvaldızı kendimize, iğneyi başkasına batırıp, “kendimizi Avrupa’ya anlatamamamızdan kaynaklı bir sorun” olarak mı görelim..
Ben peşinen kendi kanaatimi söyleyeyim..
Avrupa’nın cibiliyeti bu..
Başka nasıl izah edebilirsiniz; Irak’ta 1 milyon müslümanın öldürülmesini?
Suriye’de 600 bin insanın ölümüne seyirci kalınmasını?..
Pardon, “seyirci kalma” yanlış oldu..
“Sattıkları silahlarla, o katliamı gerçekleştirmelerini” dememiz gerekirdi..
Bunlar silah vermese..
Suriye’deki iç savaş, kaç gün sürebilir?
ABD’si ne ise.. Almanya’sı o.. Avusturya’sı o.. Hollanda’sı o..
Cibiliyetleri bu olmasa..
Dokunulmazlığı bulunan..
Üstelik bir bayan olan..
Dokunulmazlığı ve bayan oluşunu gözardı etseniz bile..
Seyahat hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi zorunlu olan, 30 metre yakınına kadar geldiği Türkiye’nin Hollanda Konsolosluğuna gitmesinin engellenmesi..
Ne ile izah edilebilir?
Artık “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı” kapsamında yapılmak istenen toplantıların kıytırık gerekçelerle iptallerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılığını da hiç söylemeyelim..
Hatırlıyorsunuz..
Türkiye’de lokal bir olay yaşandığında..
Avrupa Birliği temsilcilerinin biri bitirip, diğeri sazı eline alıyor..
“Özgürlük” diyorlar..